Annemiek van Vleuten: En iyi yılım!

Geçen senenin zamana karşı dünya şampiyonu olan Annemiek van Vleuten, bu seneye de damga vurdu. Bahar klasiklerinden hem Strade Bianche’yi hem de Liege-Boston-Liege’i kazanan Hollandalı, kadın bisiklet takvimin en önemli turu kabul edilen Giro Rosa’da üst üste ikinci kez şampiyonluğa ulaşmayı başardı. Giro Rosa’yı tarihte birden fazla kez fazla kazanmayı başaran sadece sekiz sporcu varken, bu isimlerden yalnızca beşi Giro Rosa’yıiki kez üst üste kazandı. 36 yaşında bu elit gruba da girmeyi başaran Annemiek van Vleuten ile bu sezonu, başarılarını, hedeflerini ve kadın bisikletinin durumunu konuştuk.

Bu yıl şu ana kadar belki de en iyi yılım. Başarılı bir bahar dönemi geçirdim. En son bahar döneminde kazandığımda yıl 2011’di. Bu yüzden Strade Bianche’yi kazandığım için çok çok mutluyum. Özellikle de geçen sene yaşadığım diz sakatlığının ardından, bahar döneminde Strade Bianche ve sonrasında Boston - Liege’de harika galibiyetler alacağımı düşünmüyordum. Son bahar galibiyetimin 2011’de olduğunu bilince, son sezonumun nasıl bittiğini de düşünürsek gerçekten bu galibiyetler çok özel oldu. Sezonun geri kalanı için konuşursam; yüksek rakımlı yerlerde, şampiyonluklar için iyi hazırlanıyorum. Sadece, kadınlar World Tour takviminin ikinci yarısındaki yarışlar pek benim tarzıma uygun değil. San Sebestian’dan sonra pek fazla tırmanış yarışı yok. Takvimde bazı sonbahar yarışları da olsa, örneğin kadınlar için Lombardia yarışı düzenlense, çok güzel olurdu. Bu yüzden dünya şampiyonası için hazırlanmaya karar verdim. Çok motive olmuş durumdayım. Parkur geçen seneki kadar bana uygun değil, zamana karşının benim için daha uygun olacağını düşünüyorum. Biraz daha tırmanış var, uzun tırmanışlar var. Ayrıca yol yarışında çok fazla tırmanış görünmüyor ama çok zor bir yarış olabilir. Yarışı inanılmaz iyi durumda olan biri kazanacak. Ben de bunun için her gün en iyi hâlime gelmek için çabalıyorum.

Bir şeyi kazanmayı bekleyemezsiniz, ben daha çok kendimi Giro için en iyi duruma getirmeye çalıştım. Benim odaklandığım nokta buydu, kazanmaya hiç odaklanmadım. Bu sayede başardığımı düşünüyorum. Giro’ya, şu ana kadarki en iyi formumda başladım. Önceki senelerde elde ettiğim tecrübelerimle hazırlandım. Genel klasman için kendime hedef belirledim. Bu roket bilimi değil. Çok çalışmak, iyi dinlenmek, vücudu uygun hâle getirmek önemli. Çok çalıştım ama çok da dinlendim. Etaplarda sürprizle karşılaşmamak için etap parkurlarına çalıştım. Takım olarak çok iyi çalıştık ve hazırlandık.

Benim için yarışın unutulmaz anlarından biri Cancano tırmanışıydı. En dipten başladım ve 10 km sonra zirvede, diğerlerinin iki dakika önünde bitirdim. Çok özel bir zaferdi. Yüksek rakımda çalışmalar yaptığım için, tırmanışı iyi biliyordum. Tepede çok sayıda insan vardı, kazanmak o yüzden çok özel oldu. Ayrıca o parkuru sekiz dokuz sene önce de geçmiştik ama o seferde ben iki dakika geriden çıkmıştım. Bu tip şeyler zamanla değişebiliyor. Kendini adayınca bir şeylerin zamanla değiştiğini görmek, diğer kızlar için de hoş olabilir. O tırmanışta çok çalıştım ve orada olmak çok güzeldi.

Gerçekten seneye de Giro Rosa şampiyonluğunu hedeflemeyi çok isterim! Ama seneye biraz farklı olacak çünkü olimpiyatlar var. Takvim açıklandıktan sonra, antrenörlerim ve takımımla beraber programıma ve neyin akıllıca olacağına karar vereceğiz. Olimpiyatlara nasıl hazırlanacağımı ve mayıs, haziran ve temmuz aylarını nasıl iyi şekilde geçireceğimi konuşacağız. Giro, olimpiyatlardan bir hafta önce, dolayısıyla enerji bitirici olabilir. Çok fazla enerji harcamama ve strese sebep olabilir. Olimpiyatlar için enerjimi saklamak isteyebilirim. Göreceğiz. Ama 2021’i hedeflediğimi şimdiden söyleyebilirim.

İlk adım olarak, her yarış için daha fazla canlı televizyon yayını gerekli. Gelişmek için bence en önemli şey bu. Daha fazla insan izledikçe, daha fazla kişi ve sponsor kadın bisikletine ilgi gösterebilir. Ve bu sayede finansal durumlar daha iyi hâle gelebilir. Bence kadın bisikletinde önce organizasyonu, sonrasında ekonomik durumlarıkonuşmalıyız. En son adımda eşit ödül ücreti konusunda endişelenmeliyiz. Eğer bir organizasyon, eşit ödül ücreti ayarlayabiliyorsa bu güzel. Ama bana sorarsanız, eğer sınırlı bir bütçe varsa eşit ödül ücretindense, televizyon canlı yayınlarına yatırım yapılmasının daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca daha fazla yarışa sahip olmak gerçekten iyi olur, erkekler için düzenlenen yarışların kadınlar için de düzenlenen edisyonları gibi. Bu sene San Sabastian gerçekten harikaydı. Umarım bu yarış gelecek yıllarda da devam eder çünkü çok iyi bir organizasyondu ve bu işlerin nasıl yapılabileceğini gösterdi.

Televizyon yayınları gerçekten önemli. Ve insanlar bu yarışları izlemeyi talep ediyorlar. Bence televizyonda yayınlanmıyor olması gerçekten garip. Bundan beş yıl önce belki çok az insan, kadın yarışlarını da ekranda görebilmek istediğini söylüyordu. Ama durum günümüzde farklı. Şimdi çok sayıda insan bunu istiyor. Son zamanlarda farklı ve ilgi çekici yarışlarımız da olmaya başladı. Örneğin geçen seneki La Course eğer canlı yayınlanmasaydı bu çok üzücü olurdu. İzlemesi çok keyifli yarışlarımız var ve insanlar bunları izlemek istiyorlar. Gelecek sene umarım klasikler gibi önemli yarışlar televizyonda yayınlanır.

Eğer televizyonda yayınlanma imkânı yoksa tabii ki çözüm olabilir. Televizyon canlı yayını kesinlikle en iyisi. Fakat imkân yoksa, bu günlerde herkesin laptopu ve interneti var. Yarışları oradan da takip edebilirler ve bu herkesi mutlu edebilir.