Pembe üzerine bir çalışma #2

Üçüncü etap, pelotonun bir gün önce uğradığı Vinci’den başladı. Floransa’nın hemen batısı, Leonardo da Vinci’nin doğduğu topraklar. Rönesans’ın filizlendiği, tohum verdiği yerler.

Etabın ilk ve orta kısımları seyir zevki açısından pek bir şey vadetmiyordu. Beklenildiği gibi de oldu...

İlk iki etapta zaman sınırının dışında kalan tek bisikletçi Nippo Vini Fantini’li Hiroki Nishimura’ydı. Onun Giro dışında kalmasıyla pelotonda tek bir vatandaşı kalmıştı: Takım arkadaşı Sho Hatsuyama. Hatsuyama üçüncü gün kaçmaya niyetlendi, başarılı da oldu. Ancak kimse ona eşlik etmedi. Tek başına pelotonla altı küsür dakikalık bir fark yarattı, ancak doğal olarak devamı gelmedi.

220 km’lik etabın ilk yüz kilometresi oldukça durgundu. Son elli kilometrede Tiren Denizi'nden gelecek rüzgârın pelotonu dağıtmasını bekliyorduk. Ancak hava durumu beklentilerimizi karşılamadı ve toplu sprint finişini beklemeye koyulduk.

Arnaud Démare oldukça istekli gözüküyor bu Giro’da. Hâliyle Française des Jeux son kilometreye üç bisikletçiyle önde girdi. Démare’ı iyi taşıdılar ancak erken yalnız bıraktılar. Fransız en önde tek kaldığında önünde hâlâ 500 metre vardı. Siklamen mayosuyla Pascal Ackermann da son beş yüz metreye girilirken tıpkı Démare gibi ön tarafta yalnızdı.

Sprint treninin ortalarında ise çok iyi konumlanan, kendini iyi saklayan bir isim vardı. Üzerinde “tricolore” ile dikkat çekiyordu. Elia Viviani, iyi pozisyon almasının ödülünü aldı. Doğru zamanda atağa kalktı; Ackermann’ı ve Démare’ı doğru zamanda geride bırakarak finiş çizgisini ilk sırada geçti.

Viviani’nin hemen ardından bir isim daha, Ackermann-Démare ikilisinin erken sprinte başlamasının cezasını keserek onları geride bıraktı: Fernando Gaviria. Viviani’yi takip eden Kolombiyalının ardından Démare ve Ackermann yarışı sırasıyla üçüncü ve dördüncü sırada bitirebildi.

Fakat bitiş çizgisini ilk sırada geçmek, Viviani’ye etap galibiyetini getirmedi. Yarış hakemleri, Viviani’nin sprint esnasında çizgisini korumadığı ve Trek-Segafredo’lu Matteo Moschetti’nin çizgisine kaydığı kararını verdi. Dolayısıyla etap galibiyetini Viviani’den aldılar. Yarışı ikinci bitiren Gaviria etabın galibi ilan edildi.

Futbolcular artık alıştı, VAR dolayısıyla attıkları gole tam olarak sevinemiyorlar. Ancak bisikletçilerin bu duruma o kadar alışkın olduğunu söylemek güç. Viviani çizgiyi geçtikten sonra oldukça mutluydu, kollarını havaya kaldırmış seviniyordu.

Bu durumdan kimsenin memnun olmadığını söylemek mümkün. Gaviria podyumda hiç sevinmedi. Kendini kazanan olarak görmediğini, ona göre etabın kazananının Viviani olduğunu söyledi. Hem Gaviria’ya hem de Viviani’nin sprint esnasında önüne geçtiği Moschetti’ye göre İtalya şampiyonunun kötü bir niyeti yoktu.

Elia Viviani aynı zamanda etabı kazandığı için alacağı elli puandan da oldu; üzerine elli puan da ceza aldı. Siklamen mayoyu giymesi artık oldukça zor. Bu durum, kendisinin Giro’ya yönelik konsantrasyonuna da zarar vermişe benziyor. Zira kararın ardından "Siklamen mayoyu kazanmam zora girdiği için dağlık etaplar öncesi Giro’dan çekilip Tour’a odaklanabilirim." dedi Viviani. Oldukça mutsuz gözüküyordu.

Dördüncü etap başlamadan tatsız bir haber aldık. UAE-Emirates’ten Juan Sebastian Molano yarıştan men edildi. Sebebi, Kolombiyalının kan testinde anormal bulgulara rastlanması, yani testten biyolojik pasaportundaki verilerin aksine bir sonuç çıkması. Gaviria’nın sprint trenindeki en büyük yardımcısı olan Molano, kendine olduğu kadar vatandaşı Gaviria’ya da kötülük yapmış oldu.

Sonu olaylı geçen üçüncü etabın ardından bir sonraki etap, üçüncü etabın bittiği Orbatello’da start aldı. İstikamet başkent Roma’nın hemen güneydoğusunda yer alan Frascati’ydi.

Dördüncü etap da öncülü gibi genel olarak düz bir profile sahipti. Ancak son iki kilometrede toplu sprint finişine izin vermeyecek düzeyde bir yokuş vardı; Viviani ve Gaviria gibi saf sprinterler için aşılması güç, tam olarak Caleb Ewan’ın, Diego Ulissi’nin seveceği türden...

Etabın başında tamamen İtalyan bir kaçış grubumuz oluştu: Üç farklı İtalyan takımından üç İtalyan, İtalyan yapımı bisikletleriyle pelotondan bağını kopardı. İlk 60 km’nin ardından yaklaşık sekiz dakikalık fark oluşturmayı başardılar. Bu farkı son 80 km’ye kadar korudular ancak ardından peloton aradaki mesafeyi ince ince eritti. Son 10 kilometreye girilirken İtalyanlar ana grubun içinde kayıplara karışmıştı.

Son altı kilometreye girilirken tempo iyice artmıştı ki birden ortalık dağıldı. Birçok bisikletçinin karıştığı ciddi bir kaza oldu. O kazadan ardından yaklaşık 15 kişilik şanslı bir azınlık ön tarafta kaldı. Kurtulan bisikletçiler içinde olan tek genel klasman adayı, pembe mayosuyla dikkat çeken Primoz Roglic’ti.

Gözler hemen Tom Dumoulin ve Simon Yates’i aradı. Bu iki genel klasman adayı ortalıkta gözükmüyordu. Sonra kameralar Dumoulin’i buldu. Kazadan ciddi şekilde etkilenen Hollandalı, iki dizini birden yaralamıştı ancak bisikletinin üstünde finişe doğru ilerliyordu. Yates ise kazaya karışmasa da ön grubu yaklaşık 20 saniye geriden takip ediyordu.

Öndeki grupta hâlihazırda etabın favorileri olan Ewan ve Ulissi vardı. Valerio Conti, Ulissi’yi çok iyi taşıdı ön tarafta. Ancak biraz erken ön tarafta kaldılar ve bunun cezasını da çektiler.

Son 500 metreye girmiştik ki pek beklenmedik bir isim atağını yaptı: Movistar’lı Richard Carapaz. Mükemmel ivmelendi Ekvadorlu. Arkasındakilerle farkı 50 metreye kadar çıkardı. Finişte gördük ki Carapaz tam zamanında atağını yapmış. Zira Ewan son metrelerde farkı iyice azaltmasına karşın kendisine yetişemedi. Richard Carapaz, geçen yılın ardından bu sene de Giro’da etap kazanmayı başardı.

Etabı altıncı sırada bitiren pembe mayolu Roglic, genel klasman için bir avantajı daha cebine koydu. Zira en yakın rakibi Yates ile farkı 16 saniyeye çıkaran Sloven, kazaya karışan Dumoulin’le de arasına yaklaşık dört dakikalık zaman farkı koydu.

Dumoulin geçirdiği kazanın ardından bisikletine bindi, yarışa da devam etti etmesine ancak etap sonrası yaptığı açıklamalar moralleri bozdu. 2017 şampiyonunun her iki dizinde de şişlik olduğunu öğrendik. "Genel klasman için bir şansım yok artık." dedi. Etap sonu çekilen MR'da herhangi bir kırığı bulunmadığı tespit edilen Hollandalı, şimdilik Giro’ya devam edecek gibi gözüküyor.

Sırada beşinci etap var. Dördüncü etapla birlikte Tiren’den uzaklaşmıştık ancak beşinci etap pelotona yine deniz havası aldıracak. Son kez Tiren kıyılarında olacak bisikletçiler. Etap bu yılın en kolaylarından biri: 140 kilometre ve başlarda ufak iniş çıkışlar var. Sprinterleri yoracak engebeler değil bunlar, dolayısıyla son kilometrelere güçlü gireceklerdir. İzlemesi keyifli bir toplu sprint finişi bizleri bekliyor.

Yarından itibaren rota doğuya yönelecek. Altıncı etabın sonunda Adriyatik kıyılarında olacağız.

Hazırlayan: Enes KANBUR