Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Boksun efsaneleri #26: Willie Pep | Hayalet

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 10/08/2020 - 10:48 GMT+3

Cihat Gemici, boks tarihinin efsanelerini yazıyor.

Willie Pep

Görsel kaynağı: Eurosport

Profesyonel boksun tarihi gong sesinden sonra kanvasın üzerinde, iplerin arasında birbirlerine meydan okuyan cesur eldivenlerle yazılmıştır. Yayımlayacağımız yazı dizisinde boksun ilk dönemlerinden günümüze dek uzanan unutulmaz efsanelerin hayat öyküleriyle dünyanın farklı yerlerinde tarihi bir yolculuğa çıkacağız.
-Ben bu davada Willie Pep’im. Willie Pep asla yumruk almayı sevmezdi.
-Pardon, Willie kim?
-Bir dava hakkında bilmek istediğin her şeyi boks ringinde öğrenebilirsin. Şimdi boksu araştır ve Willie Pep kimmiş öğren!
(Broadchurch dizisinden bir sahne; S2,B4)
İnsanın kendi sınırlarını zorlaması her zaman ilgi çekmiştir. Amerikalılar bu ilginin farkına çok önce varmış ve süper-kahramanları ortaya çıkarmış. Uçanlar, yüksek binalara tırmananlar, karıncaya dönüşenler birbiri ardına kitapların, beyaz perdenin konuları olmuştur. Bu süper kahramanlardan birisi de sıradan bir gencin her şeyi yüksek hızda yapabilmesini izlediğimiz “The Flash” oldu. Barry Allan bir yıldırım çarpması üzerine ölmek yerine yıldırım hızında hareket edebilen bir süper kahramana dönüştü ve kötülerin düşmanı oluverdi. Ringlerde bu hızda hareket edebilen Willie Pep 1922 yılında doğdu ve 1940 yılında profesyonel boks kariyerine başladı. Ne tesadüftür ki aynı yıl ilk “The Flash” çizgi romanı yayınlandı. Willie Pep’in hikâyesini anlatacaksak ana konu tabii ki hız olmalıydı. Boksun “The Flash”ı Willie Pep ya bilinen lakabıyla “Will o' the Wisp” yani bataklıktaki hayalet… Bu 165 cm boyundaki 57 kiloluk adam 26 yıl boyunca ringlerin tozunu attırdı.
Willie Pep o kadar hızlıydı ki yumruklarını ağır çekimde izlediğinizde görebiliyordunuz. Defansif açıdan o kadar yetenekliydi ki 1946 yılında Jackie Graves’i yendiğinde spor yazarı Don Riley’nin iddiasına göre hiç yumruk atmadan raundu kazandı. Eskivleri, ayak hareketleri, geri boksu ve ring hâkimiyeti o kadar üst düzeydeydi ki ne seyirciler ne de hakemler Pep’in tek bir yumruk bile atmadığını fark edemedi. Jimmy Cannon’ın anlattığına göre Pep ringde sanki klasik müzik eşliğinde dans ediyordu. Arkasında antrenörleri ve cutman değil kendine özel orkestrası vardı. Ringde değil adeta bir bale salonunda sahnede parmaklarının ucunda dans ediyordu.
Gerçek adıyla Gugliermo Papaleo Connecticut’ta ayakkabı boyacılığı yaptığı çocukluk yıllarında boya kutusunu korumak için dövüşmeyi öğrendi. “Boksla ilgili bir şey bilmiyordum. Ufak bir çocuktum ama nasıl yumruk yenmeyeceğini öğrenmiştim” Pep bir şey bilmiyordum dese de yumruk yemeden atma sanatı olan boks hakkında işin yarısını çok küçükken halletmişti. 18 yaşında profesyonel olmadan önce horoz sıklette ve tüy sıklette Connecticut’ta amatör şampiyon oldu.
Profesyonel olduktan sonra ilk 52 maçını kazandı. Nihayet Chalky Wright ile unvan maçına çıkarak 1942 yılının Ekim ayında son 40 yıldaki en genç dünya şampiyonu oldu. Dönemin yazarlarından Bob Considine’nin bir bar kavgası olarak nitelendirdiği Sammy Lou Angott maçına kadar üst üste 63 maç kazanmıştı. Bu maçı kaybettikten 10 gün sonra tekrar ringe çıkarak galibiyetle döndü ve 72 maç daha kazandı sadece 1 kez de berabere kaldı. Sonraki yenilgisi öncesinde Pep Angott’u kirli dövüşmekle ve yıllarca ulaşılamayacak yenilgisizlik serisini bozmakla suçladı. Eğer Pep’i bir “Superman” olarak düşünürsek Tommy Collins maçına kadar 169 maçta sadece 1 yenilgisi olacaktı. Ama Superman’in de bir Kryptonite’ı (Kryptonite Superman’in güçlerini yok eden element) vardı. O isim Sandy Saddler’dı.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında orduya katıldı. Donanmada hizmet verdi. Savaş sonrasında çıktığı 43 maçta yenilgi yüzü görmedi.1947’de uçak kazasında ayağını kırdığını ve belini çok fena incittiğini de belirtmek gerek.
Willie Pep
Kryptonite
1948 yılında ikinci yenilgisini aldığında işte o Kryptonite hayatına girmiş oldu. Eğer Pep Truva filminde Brad Pitt’in canlandırdığı Achilles karakteri ise Saddler da Paris’in attığı ve Achilles’in ayağına saplanan o oktu. Saddler ile Pep’in mücadelesi üst düzeyde fakat çoğunlukla Saddler’ın kazandığı bir rekabetti. NBA Batı Finallerinde Lakers-Sacramento serisine benziyordu. Pep ve Saddler 4 kez karşılaştı. Bu dövüşlerin sadece bir tanesini Pep kazandı. Pep göze hoş geliyordu, defansif açıdan tarihin en iyisi olarak kabul görüyordu ve boksta defans yapmak görsellik ve teknik açıdan daha çok görülesi bir olaydı. Tıpkı Sacramento’nun eşsiz paslaşmaları gibiydi. Sacramento o dönem en uzun oyuncusu Divac’tan Webber’e şutör Stojakovic’ten savunmacı Doug Christie’ye kadar her oyuncusunun eline top değen oyun kurucusu Mike Bibby’nin yönlendirdiği harika bir takımdı. Türk basketbolunun efsanesi Hidayet Türkoğlu’nun da ilk yıllarında bir rotasyon oyuncusu olarak rol aldığı bu takım seyrine doyum olmayan bir basketbol oynar fakat finalde Shaq ve Kobe gibi iki Hall of Fame oyuncusu olan Lakers’a hep kaybederdi. Willie Pep de kendisinden daha uzun olan Sandy Saddler’a kariyeri boyunca diş geçiremedi. Basketboldan devam edecek olursak o dönemki adıyla Efes Pilsen’in Avrupa’da çok başarılı olup ligde Tofaş’a kaybetmesine ya da 2000’li yıllarda Galatasaray Futbol Takımı’nın Avrupa Kupası dahil alınabilecek tüm kupaları alıp ezeli rakibi Fenerbahçe’yi bir türlü yenememesine benziyordu. Willie Pep daha büyük bir boksördü ama Saddler onu yeniyordu.
I.
1948 yılının Ekim ayındaki ilk maçta 136 maçta 1 yenilgi ve 1 beraberliği olan Willie Pep. Saddler’ın yumruklarına daha fazla dayanamayarak üçüncü rauntta iki kez yere düştü. Hakem dokuza kadar iki kere saydı. Dördüncü rauntta Pep yere düştüğünde artık hakemin saymasına gerek kalmamıştı.
II
1949 yılının Şubat ayında yapılan ikinci maçta favori olan taraf Saddler’dı. Bu sefer kimse yere düşmedi. Kendisine göre çok ağır yumrukları olan rakibine karşı Pep maç boyunca dans etti. Kaçarken sağlı sollu kroşelerini de Saddler’ın suratına isabet ettirmeyi başardı. 15 raunt boyunca iki boksör de birbirini haşat edercesine yumruk bombardımanına tuttu. Ring Dergisi tarafından yılın maçı seçilen bu mücadelede kazanan taraf ilk ve son kez Willie Pep oldu. Pep maçı ortak kararla puanla kazandı.
III
1950 yılının Eylül ayında üçüncü maç yapıldı. Tüy sıklet unvanı yine ortadaydı. Maçın favorisi yine Saddler olarak belirlenmişti. Yedinci rauntta Pep’in omuzu yerinden çıktı. Sonrasında maça devam edemedi. Yankee Stadyumu’nda kazanan Saddler oldu. Pep omzundaki sakatlığın sebebi olarak Saddler’ın güreş taktiklerini gösterdi.
IV
1951 yılının Eylül ayında dördüncü ve son maç yapıldı. Dördüncü maç 13 şehirde 17 sinema salonunda gösterildi. Saddler favori olan taraftı. Tarihin en sportmenlik dışı rauntlarından birisi bu maçta yaşandı. İki taraf kanvas üzerinde bokstan ziyade güreşiyordu. Birbirlerine iplere fırlattılar, birbirlerini tutup sonra da avuç içi vurdular, hatta arkaları dönükken vurdular. Bu maç sonrasında Pep’in lisansı iptal edilirken Saddler’ın lisansı da askıya alındı. 9. Rauntta gözünün üstündeki kesik artık dayanılmaz hale gelen Pep maçtan çekildi. Kazanan yine Saddler oldu. İki boksör de aldıkları ceza nedeniyle 17 ay boyunca bir daha maça çıkamadı.
Willie Pep bu maçta bilerek yenilmekle suçlandı. Pep’in bahis yaptığı bilinen bir şeydi. Hartford polisi tarafından yasadışı bir kumar baskınında tutuklanmıştı. Pep ringde olduğu gibi özel hayatında da pek fazla sakin kalamayan bir adamdı. 6 kez evlendi. Dediğine göre boşandığı eşlerinin hepsi evlerine çok iyi göz kulak olmuştu. Zira evliliklerden sonra evler hep eşlerde kalmıştı.
Tarihin bilinmeyen en ünlü maçı
Söylentiye göre Willie Pep ve Sugar Ray Robinson arasında ikilinin amatör yıllarında Norwich’in derme çatma bir salonunda tarihe geçecek bir maç yapılmış. Tıpkı Rocky ve Apollo’nun filmin sonunda kimsenin olmadığı ufak bir salonda tanıksız bir rövanş maçına çıkmaları gibi bir maç olmuş. Norwich Bulletin’den Bill Stanley bu maçın hikâyesinin peşine düşerek Will Pep’in telefon numarasını bulmuş.
Stanley: Selam Willie Pep ile mi görüşüyorum?
Willie Pep: Evet
Stanley: Boksör, Şampiyon Willie Pep mi?
Willie Pep:Evet kaç tane Willi Pep var?
Stanley: Bir tane
Stanley Pep’e o meşhur dedikoduyu sorduğunda beklediği cevabı almış. Pep ve Robinson kaybedenin 9 Dolar kazananın 20 dolar aldığı maçların yapıldığı The Du-Well Club’ta karşılaşmışlar. Pep 47 Robinson 66 kilo civarındaymış kazanan Robinson olmuş. Pep karşısında sıradan bir yarı orta sıklet olsa belki amatördeki yenilgisizlik unvanını sürdürebilirdi ama rakibi kimilerine göre tarihin gelmiş geçmiş en iyi boksörüydü.
Willie Pep, 1966 yılında emekli olduğunda ulaşılması güç bir boks kariyerine sahip olmuştu. 241 maç 229 galibiyet 11 yenilgi ve 1 beraberlik. Willie Pep tarihin gördüğü en iyi defans yapan boksörlerinden birisiydi. Hızı ve tekniği sonraki nesillere ilham kaynağı oldu.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam