Grand Prix raporu: İtalya

Formula 1’de 2014’ten sonrası “turbo hibrit” çağı olarak adlandırılıyor. Ancak bunun birçokları için meâli şu: Şampiyon belli, peki ya ikinci kim?” Mercedes’lerin, diğerleriyle arasındaki kapatılması zor farkı anlatmak için bu nüktedan yaklaşım kullanılıyor.

Yeni çağ ile birlikte her pistte olduğu gibi Ferrari’nin evi Monza’da da, yarışlar çoğunlukla Gümüş Oklar’ın galibiyetleriyle sonuçlanıyordu. Hatta ve hatta bunu beş sene ile kısıtlamazsak, turbo hibrit çağından önceki dört yılda da Ferrari’nin galip gelemediği bir süreç söz konusuydu.

Ferrari, son olarak Fernando Alonso ile dokuz yıl önce galip geldiği Monza’da taraftarlarıyla yeniden bütünleşmeyi ve bu sezon çok zor olsa da önümüzdeki sezonlar için şampiyonluk ateşini yakmayı umuyordu.

İtalya’da bu fırsatı Sebastian Vettel’in basit hatalarına rağmen elde etmeyi başaran Ferrari; yarışın start almasıyla birlikte Lewis Hamilton’ın, 42. turdan sonra da Valtteri Bottas’ın lastik lastiğe takibine geçit vermeyen Charles Leclerc’in üstün mücadelesiyle galip gelmeyi bildi.

Michael Schumacher’den sonra Felipe Massa, Kimi Raikkonen ve son olarak Sebastian Vettel’e takımın pist üzerinde liderliğini emanet eden Ferrari, yıllardır tutkulu bir kahraman ortaya çıkarmayı başaramadı.

2019 sezonunda gösterdiği performans ile Tifosiler’i heyecanlandıran Charles Leclerc bir önceki hafta galip geldiği Belçika Grand Prix’inin ardından bu hafta da İtalya’da kazanarak taraftarı heyecanlandıran ve arzulanan bir kişilik olduğunu yeniden göstermiş oldu.

Monakolu sürücü, takıma liderlik edebileceğini, yalnızca aldığı bir galibiyetle göstermedi. Pek tabii Ferrari’nin 90. kuruluş yıl dönümü ve Monza’da koşulan 90. yarış gibi önemli anekdotların da bulunduğu bir hafta sonunda galibiyete uzanması önemliydi fakat rakipleri tarafından genç yaşına rağmen büyük saygı görmesi, kullandığı aracın teknik ve aerodinamik sorunlarına rağmen bahane üretmeden işine odaklanması onun aranan kan olduğunu göstermeye yetiyor.

Charles Leclerc, takım arkadaşı Sebastian Vettel’in kendisini ön bölümde yalnız bırakan hatasına rağmen yarış boyunca Mercedes’lere karşı çok ciddi bir mücadele verdi.

Vettel’in ön bölümden kopmasının ardından telsizden gelen mesaj ile B planına geçen Ferrari, ataklara karşı Leclerc’in daha güçlü savunma yapabilmesi için pit-stop’ta sert lastiğegeçiş yaparak Monakolu pilotun zemine daha güçlü basması yönünde bir karar aldı.

Rakiplerinin yumuşak lastikle çok ciddi bir avantaj elde etme şansları varken, 21 yaşındaki sürücünün tümüyle kendi başarısı olarak atfedebileceğimiz harika savunması, Mercedes’in beklentilerini de boşa çıkarmış oldu.

Lewis Hamilton’ın defalarca, “Bu çocuğu düzlükte yakalayabilmemiz çok zor. Çözüm bulun.” feryatlarına Mercedes pit duvarından gelen tek cevap, “Valtteri ve sen çok iyi gidiyorsunuz. Baskıyı arttırın, hata yapacaktır.” olunca Ferrari’nin bundan önceki yarışlardaki çaresiz kaldığı anları bu kez de Gümüş Oklar’da görmüş olduk.

Monza’da koşulan dünkü yarışın, yarışı ilk üçte bitiren isimlerden ibaret olmadığını da söylemek gerek. Özellikle de Renault’nun performansını düşününce…

Kendileri adına sezonun en verimli yarışını geçiren Renault’da hafta sonu boyunca en hızlı isimler arasına giren Daniel Ricciardo dördüncü olurken, beşinci sırayı Nico Hulkenberg aldı.

Alexander Albon, Kevin Magnussen’i geçmeye çalışırken şikanı kestiği için beş saniye cezası almasına rağmen yarışı altıncı bitirmeyi başardı. Racing Point pilotu Sergio Perez yedinci olarak hafta sonunu mutlu kapatan isimlerden bir diğerydi.

Hafta sonuna motor değişikliği kararıyla gelen Max Verstappen ise 19. sıradan başladığı yarışta sekizinci olarak pilotlar sıralamasındaki üçüncülüğünü korudu.

Takvimlerin Avrupa pistlerini geride bıraktığı süreçte bundan böyle geriye yedi yarış kaldı. Asya, Afrika ve Amerika kıtalarında adım adım görüşmek üzere…