Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Bundesliga geri döndü! Peki, şimdi ne olacak?

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 19/05/2020 - 19:27 GMT+3

Koronavirüs sürecinde Avrupa’da yeniden başlayan ilk futbol ligi olan Bundesliga, “yeni normal”deki ilk haftasını tamamladı. Peki, ligin bundan sonraki gidişatı nasıl olabilir? Bundesliga yorumcu ve yazarları, Kuzey Kılıç’ın sorularını yanıtladılar.

Bundesliga

Görsel kaynağı: Getty Images

Almanya, koronavirüs salgın süreci devam ederken Avrupa’da futbol liglerinin yeniden başladığı ilk lig oldu. Worldometer’ın verilerine göre ülkede bugüne kadar 176,651 kişiye koronavirüs tanısı konuldu. 8049 kişi maalesef hayatını kaybederken 154,600 kişi ise hastalığı atlatmayı başardı.
Mart ayının sonlarından 17 Nisan’a kadar her gün ortalama 3982 kişiye koronavirüs tanısı konuluyordu. Avrupa’nın tam göbeğinde bulunan ülkede son bir aydaki ortalama günlük tanı rakamı 1445’e kadar düşmüştü.
Vakalardaki azalma sonrasında “yeni normal” sürecine geçiş başladı. Ve Bundesliga, bu geçiş sürecinde yeniden başladı.
11 Mart’ta oynanan Borussia Mönchengladbach-Köln maçından beri askıya alınan lig, 16 Mayıs Cumartesi günü 16:30 seansında oynanan maçlarla geri döndü. Ve dün gece oynanan Werder Bremen-Bayer Leverkusen maçıyla birlikte “yeni normal” sürecinin ilk haftası tamamlanmış oldu.
Peki, ligde nasıl bir hava olacak? Kontratlarda ne gibi gelişmeler yaşanacak? Bu riski almaya değer miydi?
Alınan karara dair yorumlarınız neler?
İmran Ayata: Bu konuda biraz ikilemdeyim. Futbolu sevdiğim için bu kararı mutlulukla karşılıyorum ama bir yandan da garipsiyorum açıkçası. Çünkü futbolun yeniden başlama nedeni kendine has güzelliklerinden ziyade ekonomik bazlı gibi görünüyor. Karar alınma sürecinde güzellikten, heyecandan ziyade maddiyat ön plana alınmış gibi.
Fatih Demireli: Açıkçası DFL’nin konuya dair yayımladığı 41 sayfalık belgeyi ilk okuduğumda kararı doğru buldum. Almanlar genelde bu tarz işlerde fazla detaycıdır ama burada gayet temiz ve net bir şekilde her şey anlatılmıştı. İlk haftada saha içinde, maç önü ve sonrasında uygulanması planlanan kuralların tamamı uygulandı. Medya mensupları için de temiz bir dönüştü. Tabii hafta içi yapılacak olan testleri beklemek lazım fakat şu an bu karar, kendi mantık çerçevesi içerisinde işleri kotardı gibi. Eğer maçlar ilerledikçe vaka sayısı olmaz veya çok artmaz ise Bundesliga, iyi bir sınav vermiş olacak.
Bundesliga
Furkan Karasoy: Futbolda bütün “hayata dönüş” süreci boyunca UEFA, belirli bir çerçevede dönmek istiyordu. Bütün turnuvaların devam etmesi için ellerinden geleni yaptılar, federasyonlarla konuştular. Bence Bundesliga geri dönüşte ilk olarak bu tutumdan etkilendi. İkinci kısım ise ekonomik nedenlere dayanıyor. Bundesliga’da diğer liglere kıyasla şöyle bir farklılık var. Lig organizatörleri ile hak sahipleri arasındaki anlaşma çok daha farklı şartlara sahip. Yayın haklarının son ödemelerinde 300 milyon avro masada kaldı yani bu paranın ödenmesi için liglerin devam etmesi gerekiyordu. Ligin yeniden başlamasının bir diğer nedeni de bu. Para akışı, futbol endüstrisi devam edecek. Her ne kadar Almanya’daki durum diğer ülkelere nazaran biraz daha iyi olsa da Angela Merkel geçtiğimiz dönemde ülkedeki insanların %60’ının koronavirüse yakalanacağını söylemişti. Bu durumda ligi başlatmak ne kadar doğru, ayrı bir tartışma konusu. Bence bu karar yanlış, gereksiz. Hatta bazı anketlerde halkın %55’i ligin oynatılmaması taraftarıydı. Umarım olumsuz bir şey yaşanmaz.
Hüseyin Özkök: Beş büyük ligin lig yönetimlerinin futbolu devam çabalarını normal karşılamak lazım. Çünkü çok büyük ekonomiler söz konusu. Bu liglerin ülkelerdeki milyonlarca işletmeden farkı yok ve tüm diğer sektörlerdeki işletmeler gibi onlarda işletmelerini yeniden faaliyete geçirmeye çalışıyorlar. Ancak ben ikinci liglerden aşağısının oynatılmasına kesinlikle karşıyım. Çünkü insan sayısı bu tip organizasyonlarda ne kadar artarsa risk ondan daha fazla artar. İlaç ve aşı konuları hallolana kadar risk hiçbir zaman sıfırlanamayacak. Dolayısıyla, her ne kadar adeta işkence gibi olsa da, gerekli önlemlerle liglerin oynatılması makul görülebilir. Zaten Bundesliga CEO’su Seifert “eğer ülkede pandemi kötüye giderse ligi derhal keseriz” açıklamasını da yapmıştı.
Alp Özgen: Bu kararın alınması tamamen ekonomik sebeplere bağlı bana kalırsa. Bilim insanlarının açıklamalarına baktığımız zaman aşı veya tedavi bulunmadan, %100 iyileşme yakalanmadan “normal”e dönüş olmamalı. Ama tabii futboldaki ekonomik koşullar “yeni normal”i doğurdu. DFL yani kulüpler birliği iki ay önce eğer ligler başlamaz ise Bundesliga ve Bundesliga 2’den toplam 18 kulübün batacağını açıklamıştı. Bu nedenle Almanlar bir tercih yaptılar. Batmak mı risk almak mı? Sorusuna risk alma cevabını verdiler. Bu kararın alınması beni pek de şaşırtmadı. Diğer ülkelere baktığım zaman Almanya’nın ekonomik, sosyolojik, askeri kısacası bütün boyutlardaki felsefesi bu kararı alan ilk ülke olmalarını açıklayabiliyor.
Ozan Can Sülüm: Her ne kadar işim Bundesliga ve Bundesliga 2 olsa ve bundan para kazanıyor olsam da, hatta onu geçtim herhangi bir spor organizasyonunu aşırı derecede özlemiş olsam da kararı doğru bulamıyorum. Çünkü bu kadar gerginlikle geçecek, seyircisiz, Dynamo Dresden'li oyuncularda olduğu gibi pozitif çıkılması halinde ertelemelerin olduğu ve daha birçok saçmalıkların yaşanabileceği tehlikeli bir süreçte ligi yeniden başlatmak çok içime sinmiyor. Bunun yanında hepimiz aşırı bunaldık ve kaçacak bir yer arıyoruz kendimize. Psikolojik olarak herkese iyi gelecektir, orası ayrı.
Orhan Uluca: Ben bu karar karşısında olumlu taraftayım. Birkaç ay önce futbolun yeniden başlatılmasına dair düşündüğümde kesinlikle oynatılmaması gerektiğini söylüyordum fakat son dönemlerdeki gelişmelerin ardından yeniden başlama biraz daha doğru geldi. Çünkü bu sürecin en az bir yıl daha devam etmesi bekleniyor. Yani bu kadar uzun bir süre içerisinde sürekli olarak moral bozmak doğru olmayabilirdi. Bu yalnızca futbol için değil, her şey için geçerli. Tedbirler eşliğinde yeni bir düzen geliyor.
Sizce sezon içerisinde oyuncuların mantalitesi, zihinsel olarak futbola bakışları nasıl olabilir?
İA: Bu soruya genel bir cevap vermek zor. Çünkü burada çok homojen bir gruptan bahsetmiyoruz. Her oyuncunun kendine has psikolojisi var. Sosyal ve politik duruşu var. Ama tabii ki seyircilerin olmadığı, tedbirlerin alındığı bir ortamda maça çıkmak bütün oyuncuları olumsuz etkileyebilir. Zira adeta kendi meslekleri başka bir boyut kazanıyor.
FD: Bu hafta oynanan maçların ardından yapılan açıklamaların tamamında taraftarlara vurgu yapıldığını gördük. Hatta Thomas Müller, kendisini Pazar akşamları maç yapan amcalar gibi hissettiğini söyledi. Tabii bu herkes için geçerli değil fakat oyuncular, yaptıkları şeylerin karşılığını taraftardan almak isterler. Mesela Frankfurt- Borussia Mönchengladbach sırasında Jonas Hofmann’ın şutunda Frankfurt defansından Martin Hinteregger topu çizgiden çıkarmıştı. Eğer o pozisyonu yaptığında taraftardan bir reaksiyon alma şansı olsaydı işler çok daha farklı olabilirdi. Bu tip detaylar oyuncuları etkiliyor tabii. Bunun dışında kulüplerin oyuncuları oynayıp oynamamaları konusunda serbest bırakması, oyunculara bir nebze de olsa ferahlık sağlıyor.
Bundesliga
FK: Bu konuya dair en iyi örneği Claudio Pizarro’dan vermek mümkün. Geçtiğimiz pazartesi günü Pizarro ailesine koronavirüs testi yapıldı. Testle eş zamanlı günlerde Pizarro’nun kas sakatlığı nedeniyle oynamadığı söyleniyordu ama birkaç güç sonra çıkan bir habere göre Pizarro’nun kızına koronavirüs tanısı konulduğu ve bu nedenle antrenmanlara katılmadığı belirtiliyordu. Karantinaya alındığı söyleniyordu. Mesela Union Berlin teknik direktörü, kayınpederi öldüğü için İsviçre’ye gitmişti. Dönüşünde iki hafta karantinaya alındı. Bunun gibi birçok örnek var. Yani alınan onlarca tedbire rağmen günün sonunda takımınızdaki farklı karakterler birbirleriyle kalıyorlar. Bu insanların düşüncelerini nasıl bilebiliriz? Mesela Bremen’de bir oyuncu, Pizarro’nun durumunu düşündüğünde neler hissedecek? Bazı oyuncular ailelerine bulaştırmaktan korktuklarını söylüyorlar. Bu gerçekten de çok zor, berbat bir durum. Ama oyun devam etmeli çünkü bazı ekonomik durumlar var. Yangın sırasında eğlenceye devam etmek gibi bir şey bu. Kaldı ki hazırlıklar da yeterli değil. Borussia Dortmund, eski kalecisi Philipp Laux’u spor psikoloğu olarak takıma getirdi ve ondan oyunculara seyircisiz ortamda oynamayı, kısa sürede dönüş yapıldığı için bu dönemde dikkat edilmesi gerekenleri söyledi. Şu an fazlasıyla zor bir süreç yaşanıyor.
HÖ: Almanya salgın ile mücadelede iyi bir sınav verdi ve 36 kulübün oyuncuları ve teknik ekipleri çoğunlukla Almanya devletine ve DFL’nin hazırladığı sağlık önlemleri konseptine güveniyorlar. Dolayısıyla futbolcuların geride kalan sürede ortama artık alıştıklarını ve güven ortamı sağlandığı için mental olarak çok problem yaşayacaklarını sanmıyorum.
AÖ: Açıkçası herhangi bir oyuncunun mental eşiklerindeki son durumu öngörmek çok zor. Burayı biraz daha açmak gerekirse, şu anda teknik heyetler, fizyoterapistler bile oyuncularının son durumlarını kestiremiyorlar. Çünkü bu sefer iş sadece fizyolojik boyutlarda değil, işin içinde büyük psikolojik bariyerler de var. Onlar bir nevi Roma dönemindeki gladyatörler gibiler. Gösterinin devam etmesi için sahadalar. Bu aslında iki tarafı son derece keskin bir bıçak. Bayern Münih, Borussia Dortmund gibi takımlar para kazanamazlarsa ödeme yapamayıp yıldız oyuncularına bile mücbir sebep gösterecekler. Onlara kontratlarının belirli kısımlarını sunacaklar. Bu bir problem. Diğer problem ise daha büyük. Sağlık. Oyuncular, “Ya tamam ben bu salgına yakalanırsam atlatırım” diye düşünüyorlar ama ailelerine bulaştırma ihtimali bile onları çok korkutuyor. Karmaşık bir süreç
OS: Sadece Bundesliga için değil, bence bu konuda genel bir şey söylemek bile mümkün değil. Tabii oyuncular için her şey daha farklı olacak. Sürekli kontrol altında ve test edilir halde olacaklar. Belki bu şekilde az da olsa rahatlarlar. Tabii para konusu onlar için başka bir soru işareti. Kaldı ki bir tarafta modellerle parti yapan ve hiçbir şeyi umursamayan Kyle Walker, diğer tarafta ise işin daha en başında bir adaya kaçan Cristiano Ronaldo var. Saha içinde bu tip zıt karakterler karşılaşacaklar. Bu karakterlerin saha içinde sürtüşme yaşayıp kırmızı kart görmeleri bile ihtimal dâhilinde.
OU: Bu koşullarda herkes gibi futbolcular da riskteler ama onların risk seviyeleri biraz daha değişik. Yani demek istediğim, haftada iki defa teste tabii tutuluyorlar. Her şeyi öğrenip ona göre hayatlarını düzenleyebiliyorlar. Olası bir vakada bizden çok daha rahatlar. Taraftar yokken bütün stadyumda yaklaşık 300 kişi varken bu mental eşik konusunda biraz daha ferahlar. Ama tabii aile bağları, gelecek endişesi gibi konular onları olumsuz etkileyebilir.
Bu dönemde oyuncuların maaşlarında kesintiye gitme, sözleşmelerdeki birkaç maddeyi değiştirme gibi haberler çıkmıştı. Lig yeniden başladığına göre sözleşmelerde, bonservislerde ne gibi gelişmeler yaşanabilir?
İA: Bu konuda uzun süredir tartışmalar sürüyor. Son yıllarda özellikle de İngiltere’de futbolculara ödenen paralar absürt bir hâl aldı. Zaten Avrupa’daki bütün organizasyonlara baktığınızda 20-30 yıl önceki heyecanı göremiyorsunuz. Marka değerleri, yatırımcılar oyunun heyecanını olumsuz etkilediler. Mesela taraftarı olduğum Union Berlin ile Bayern Münih, maça çıktılar. Ama her iki takımın, kadro kalitesinden bağımsız, bambaşka bir kurum olduğunu görüyorsunuz. Ekonomik anlamda trajikomik farklar var. Keza İngiltere’de 15. olan bir takımın bütçesi Bundesliga’da orta sıralarda yer alan bir takımın bütçesiyle eşdeğer. Bu süreç sonrasında umuyorum ki ekonomik anlamda bir şeyler düzelecek.
Bundesliga
FD: Ligler daha başlamadan önce Bundesliga’daki neredeyse bütün takımlar, oyuncularıyla anlaşmalı olarak maaş kesintisi uyguladılar. %10 veya %15 gibi kesintiler yapıldı. Diğer bir seçenek olarak ise erteleme uygulandı. Burada asıl ilginç olan nokta transfer piyasasının geleceği gibi görünüyor. Çünkü bildiğiniz üzere günümüzde 100 milyon avro, yakın dönem geçmişin 20 milyon avrosu gibi algılanıyor. Bu süreç daha uzarsa kulüplerin bütçe anlamında bu seviyelere çıkabileceklerini düşünmüyorum. Birçok alandan gelir kaybı yaşanacak. Ürün satmak zorlaştı, maç günü gelirleri gitti… Arabistan veya Rusya sermayesi ile devam eden takımlar bile dikkatli olmak zorundalar.
FK: Şu an gelecek sezon adına bile bir şey söylemek çok zor. Diğer ülkelerin neler yapacağını beklemek lazım. Bütün değişkenleri alt alta koyduğumuzda dünya genelinde bir küçülme olacağını söyleyebilirim. Daha düşük bütçeli sözleşmeler başta olmak üzere futbol, bu konuda değişecek.
HÖ: Bu konuda FIFA bir yol çizdi. Her ülkenin hukuk sistemi farklı ve sözleşmeler de ülkelerin kendi sistemi içinde değerlendiriliyor. Eğer ülke içinde anlaşma konusunda çareler tükenirse belli koşullarda FIFA’ya müracaat edilebilecek. Maaşlarında kesinti yapan oyuncular var. Yapmak istemeyenler de var. Bu tamamen kulüp ve oyuncu arasında iyi niyetle çözülmesi gereken bir konu. Ancak her insan ayrı ve bu konuda da özellikle sözleşme bitiş döneminde sorunlar yaşanabileceğini düşünüyorum.
AÖ: Eğer sezon tamamlanırsa beklenildiği kadar dramatik gelişmeler yaşanmayabilir. Ödenmeme, erteleme gibi konular yaşanmayabilir. En azından bu sezon için. Fakat gelecekte neler olacağını göreceğiz. Eski astronomik rakamları görmek güç. İnsanoğlu biraz daha rasyonaliteye dayanabilir gibi. Mesela Sancho için bu dönem öncesinde en az 150 milyon avroya Manchester United’a transfer olacağı söyleniyordu. Ama bu dönemde o rakamlara çıkılmaz. 100 ile 200 milyon avro arasında değer biçilen isimler en fazla 30-40 milyon avroya transfer olabilir bence.
OS: Bu durum sezonun tamamlanmasına bağlı gibi görünüyor. Tabii yalnızca sezonun tamamlanması işi kurtarır mı, hiç sanmıyorum. Çünkü örneğin, minör sayılabilecek Hamburg bile ligi tamamlanıp tamamlanmamasına bağlı olmadan sezon başı hesaplarından milyonlarca avro ekside olduklarını söylüyor. Karlsruher zaten batmak üzereydi, şimdi iyice oraya doğru gidiyor. Kontratlar kısalacak, bütçeler düşecek kısacası işin finansal yönü yönü bir süre kimseyi mutlu etmeyecek gibi. Fakat Almanya'da kulüplere, “kontrollü iflas bayrağı çekme izni” diye tabir edebileceğimiz bir şey sağlandı. Bu da sanıyorum Kaiserslautern veya Karlsruher gibi takımların bankalardan kredi alıp kendini kurtarmasına olanak sağlayacak.
OU: Burada işi en fazla etkileyen nokta yayın hakları olacak gibi. Eğer sezon devam eder ve bu sezondan, gelecek sezonlara dair olumlu birkaç emare alınırsa bence kontratlarda dramatik bir değişim yaşanmayabilir.
Eğer sezon içerisinde bir oyuncunun testi pozitif çıkarsa bu nasıl bir etki yaratabilir?
İA: Alışılagelmiş standartların dışında bir düzen uygulanacak. Yani karantina gibi. Takımlar maça çıkamayacaklar, karantinada kalacaklar. Bir şekilde sezonu bitirmek için çabalamak tuhaf bence. Çünkü temelde tamamen maddi kaygılar var.
Bundesliga
FD: Köln ile Borussia Mönchengladbach’daki koronavirüs tanısı sonrası yapılanlardan yola çıkarak bu konuya değinmek iyi olabilir. Önce şunu belirtmekte fayda var, Almanya’da eyalet sistemi olduğu için her eyaletin kendine göre sistemi var. Her eyalet kendi kararını veriyor. Mesela Köln ile Mönchengladbach’ın bulunduğu Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde sağlık idareleri, koronavirüs tanısı konulan oyuncular için izolasyonun yeterli olduğunu söylediler. Dynamo Dresden’deki koronavirüs vakalarının ardından ise oradaki sağlık idaresi bütün takımı karantinaya aldı. Bu nedenle Dresden, iki maç kaçıracak. Eğer olası bir tanı sonrasında bütün eyaletler Dresden’deki gibi davranırsa lig bitmeyebilir ama bence genel anlayış Köln’deki gibi olacak.
FD: Bayer Leverkusen’in sportif direktörü Simon Rolfes bu konuya dair çok güzel açıklamalar yapmıştı. Rolfes, diğer ülkelerin her anlamda kendilerini örnek alacağını söylemişti. Yani karantinasından izolasyonuna kadar bütün iyi ve kötü gelişmelerle örnek olacaklarını söylemişti. Eğer işler planlandığı gibi gitmezse her şey kontrolden çıkarsan yalnızca Bundesliga değil bütün ligler bu durumdan olumsuz etkilenecek.
HÖ: DFL’nin hazırladığı konseptte “Testi pozitif çıkan oyuncu bireysel karantinaya alınır, grup karantinası uygulanmaz ancak bu test sonucu şehirlerdeki yetkili sağlık birimlerine bildirilir. Onlar eğer gerek görürse grup karantinası uygulanır.” deniyor. Son olarak Dresden’de yaşanan da tam olarak buydu. Ancak Dresden şehir yönetimi ilkesel olarak herkese grup karantinası uygulandığını futbolculara da ayrıcalık tanınmadığını bildirdi. Buna karşın Köln’deki sağlık kurumu ise Kölnlü iki oyuncu nedeniyle grup karantinası uygulamadı. Bu farklılık da eyaletlerdeki yönetimlerin ayrı uygulamalarının sonucu. DFL bunun bir şekilde önüne geçebilmek adına son kulüpler birliği toplantısında iç saha maçlarının benzer ve çeşitli güvenlik sebepleriyle başka şehirlere alınabileceği konusunda tüm kulüplerden onay aldı.
AÖ: Eğer her takımda dörder, beşer vaka olursa büyük bir ihtimalle iptal veya ligi dondurma kararı gelebilir. DFL, ligin yeniden başlamasına bir, iki gün kala kulüplerle görüştü. Kulüplere alınacak bütün kararlara uymaları gerektiğini söylediler. Yani eğer DFL, olumsuz bir durum oluştuğunda ligi olduğu gibi tescil etmek isterse herkes buna uyacak. Ayrıca hiçbir takım bireysel olarak ligden çekilme hakkına da sahip olmayacak. Bütün takımlar bu şartları kabul etti. Böylece kalan kısa sürede en azından birliktelik yakalandı.
Elbette olası bir pozitif tanıda psikolojik olarak kötü durumlarla karşı karşıya kalınabilir. Kaldı ki bence kısa bir vadede birkaç pozitif tanı haberi gelebilir. Ama o zaman ligi yapmanın bir anlamı kalmaz. Sonuç olarak artık yeni bir dönemdeyiz. Önemli olan kurallara uymamız ve riski minimuma indirmemiz.
Bundesliga
OS: Almanya’da işler çok kontrollü ilerliyor. Augsburg’un teknik direktörü Heike Herrlich, diş macunu almak için otelden ayrılmıştı ve bu nedenle geride kalan hafta sonunda saha kenarında olamadı, ceza aldı. Dynamo Dresden, daha ilk maçına çıkamadan iki hafta karantinaya alındı. Dolayısıyla kontrol mekanizmasında bir sorun yok fakat bir maçtan sonra pozitif test sonucuna rastlanması demek Euroleague’in tatil edilmesinden önceki paniği veya Valencia-Atalanta maçı sonrası olayların yeniden yaşanması, paniğin kendini hissettirmesi demek.
OU: Oyuncular, her gün kimle temas ettiyse, kimin yakınında bulunduysa o kişinin isimlerini bir günlüğe yazıyor. Ardından olası bir koronavirüs tanısında o oyuncunun günlüğüne bakılıyor, temas ettiği kişiler de karantinaya alınıyor. Eğer bir takımda en az dört oyuncuya koronavirüs tanısı konulursa bu sefer bütün takım karantinaya alınıyor.
Peki, bu riski almaya değer mi?
İA: Hayır, değmez. Çünkü bu koşullarda oynanan maçların tadı tuzu yok. Zaten normal lig koşullarında bile bazı prensipler yok olmuştu. Haksızlıklar vardı. Şimdi sırf bir, iki kulübün itiraz etmemesi, Bundesliga’nın ayakta kalması için bu denli bir risk alınıyor. Futbolun sadece bir piyasa işi olduğunu yine yeni yeniden maalesef anladık. Bir uzman değilim ama bu virüsteki geçiş sürecinin çok hızlı yaşandığını düşünüyorum. Ve sanırım birkaç hafta içinde diğer ülkeler de Bundesliga’yı örnek alacaklar. Biraz ürpertici.
FD: Konuya bütün ligler açısından şu şekilde bakmak gerekiyor. Bundesliga’nın, Türkiye Futbol Federasyonu’nun, La Liga’nın herkesin misyonu futbol oynatmak, futbolu izletmek. Mesela Bundesliga, bir şirket. Bu şirketin batmaması için yapılması gerekeni yapıyorlar. Ekonomilerini korumak için uğraşıyorlar. Bu riski almaya değer çünkü eğer risk alınmaz ise kulüpler batacaklar. İşin devam ettirilmesi gayet doğal. Baktığımız zaman restoranlar, kafeler de yeniden iş yapmak istiyorlar. Bu nedenle futbol liglerinin başlaması pek de yanlış değil. Tabii her şeyden önce sağlık geliyor. Kime sorarsanız sorun sağlık konusunda minimum risk almak gerekiyor. Fakat bu virüs bir süre daha hayatımızda olacak. Riskler minimize edildiği zaman futbolun, eğlence sektörünün devam etmesi yanlış değil bence. Çünkü aksi hâlde ciddi mental problemler herkeste yaşanacak.
FK: Bence risk almaya değmez. Olimpiyatlar ve EURO 2020 gibi organizasyonların ertelenmemesi için yetkililer ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı. Çünkü birçok ekonomik etkenler söz konusu. Fakat sağlık dışında kimsenin ajandasında daha öncelikli bir şey olmamalı. Birkaç dönem futboldan uzak kalmak dünyanın sonu değil sonuçta. Kimsenin bu dönemde “Ya kaç ay oldu futbol oynanmıyor!” diyeceğini sanmıyorum ama tabii biraz zorlama biraz hür iradeyle alınan kararlar sonrasında futbol geri döndü. Umarım Almanya’da her şey yolunda gider ama yine umarım ki Almanya’da her şeyin yolunda gitmesi diğer ülkelere motivasyon sağlamaz. Bu kararın ne kadar uzağında kalınırsa o kadar iyi.
HÖ: Dediğim gibi risk sıfırlanamayacak. Ancak alınacak ciddi önlemler ve iyi bir izolasyon ile risk azaltılabilir. Diyelim ligi sonlandırdınız. Futbol oynayamayacak oyuncular serbest kalıp hayatlarına geri dönecekler. Bence normal hayatlarında ciddi önlemlerin alındığı bir ortamdan daha fazla risk altında olacaklardır. Normal insanlar nasıl risk alıyorsa futbol dünyası da risk alabilir ki onlara yapılan pozitif ayrımcılık sağlık çalışanlarına dahi yapılmıyor ve sağlıklı insanlar olarak hem korunuyor hem de sürekli teste tabi tutuluyorlar.
Bundesliga
AÖ: Değmez. Ben biraz daha hümanist ve radikal bir karaktere sahibim. Yani eğer tek bir futbolcu bile hastalanacaksa ligleri yeniden başlatmanın bir anlamı yok. Brezilya Devlet Başkanı’nın dediği gibi, futbolcular güçlüler ama kahraman değiller. “Onlara hiçbir şey olmaz” demek yanlış. Ayrıca o insanlar yalnızca kendilerini riske atmıyorlar. Evlerindeki insanları, ailelerini de riske atmış oluyorlar. Eğer bir insanın 1000’de bir ölme ihtimali varsa bile ligler başlatılmamalı. Mesela üç hafta sonra bir oyuncuya tanı konuldu diyelim. Ve o oyuncu öldü. Ne olacak bundan sonra? Spor ekonomisi falan hepsi önemsiz kalır bu gibi durumlarda. Merkel başta olmak üzere birçok yetkili, liglerin başlamaması hâlinde batacaklarını söylediler. Dediğim gibi bir insan hayatını kaybederse bunların hiçbir anlamı kalmaz.
OS: Değmez demek için deli olmak lazım. Çünkü konuşulan ekonomik rakamlar akıl almaz boyutta. İnsani açıdan bakınca bu kadar olumlu konuşamıyorum tabii. Zira koronavirüs vakalarının vücutta bıraktığı hasarın bir insanın ömründen 10 sene götürebileceğine, asemptomatik bir enfektenin damar yollarında aniden tıkanma yaşanmasına ve sporcu kariyerlerinde direkt etki edebileceğine dair çok fazla şey okudum. Bu nedenle, biraz olumsuzum.
OU: Yeni hijyen konsepti altında liglerin yeniden başlatılmasının büyük bir risk taşıdığını düşünmüyorum. Yeni koşullarda yeni dizayna uymak gerekiyor. Bu salgının en az üç yıl daha etkisini hissettirmesi bekleniyor. Üç yıl boyunca sürekli olarak evde kalmak ne kadar faydalı olabilir? Kaç yıl boyunca bu şekilde yaşayabilirsiniz? Bundesliga’daki yeni düzen toplum hayatındaki yeni düzen gibi. Temassız, temiz… En nihayetinde top yeniden dönmeye başladı ve bunun için harcanan emeği takdir etmek gerekiyor. Eğlenin, hayatınızın tadını çıkarın ama asla kuralları ihlal etmeyin, tedbirleri alın ve sağlığınızı koruyun.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam