Harry Kane’in yeniden doğuşu

Harry Kane’e dair anlaşılamayan bir şeyler oldu daima.

İlk ortaya çıktığında ne yaptığı ya da neden iyi olduğu tam olarak belli olmadığı için çok da ciddiye alınmamıştı. Herkes daha hızlı, daha yetenekli, daha güçlü, hava hakimiyeti daha kuvvetli, uzaktan şutları daha etkili, büyük bir futbolcuya daha çok benzeyen oyuncular görmüştü. Sonradan anlaşıldı ki sırrı, her şeyde iyi olmasıymış.

Genç bir oyuncu olarak kirada geçirdiği yıllarda pek de özel bir şey yapmışlığı yoktu. Ama 2013-14'te aniden –fiziksel ya da zihinsel- bir şeyler oldu ve golleri istiflemeye başladı. Çok kısa sürede adı, Avrupa’nın en iyi santraforları arasında anılmaya başlandı.

Geçtiğimiz iki sezonda gol sayısı düşüşe geçti, bu dramatik bir düşüş olmasa da soruların sorulmaya başlanması için yeterliydi. Bu basitçe Tottenham’ın dalgalanan formunun bir sonucu muydu? Yoksa hala sadece 27 yaşında olan Kane yeteneklerinin sınırına ulaşmış mıydı? Vücudu onu yüzüstü bırakmaya mı başlamıştı?

Sakatlıklar ve Tottenham’ın formunun kesinlikle etkisi vardı ancak giderek netleşti ki, Heung-min Son ile ortaklıkları gelişirken Kane’in rolü de değişmişti. Son, pazartesi günü Burnley karşısında maçı kazandıran golü attıktan sonra gol sevinci için Kane’e doğru koşarken kameralar onu yakaladı. Ağzı kulaklarına varırken Kane’e “Asisti yine sen mi yaptın?” diye soruyordu. Cevap elbette evetti. Şu anda Kane ve Son’un asist ile golü paylaştığı 29 gol bulunuyor ki bu da 36’lık Didier Drogba – Frank Lampard ortaklığının ardından Premier Lig tarihinde ikinci sırada.

Kane bu konuda “Sonny ile hoş bir ortaklığımız var” dedi, her zamanki gibi işleri pek de önemli değilmiş gibi göstererek.

İkilinin rekordan yalnızca yedi gol uzakta oluşu yalnızca hikâyenin bir parçası. Bu sezon, altı maçta dokuz gol ürettiler. Başka sözlerle söylemek gerekirse rekorun dörtte birine altı maçta ulaştılar. Son, sekiz golle ligin gol kralı. Kane ise 13 gol+asist ile en çok gol katkısı yapan isim ki daha önce altı maçta kimse bu sayıya ulaşmamıştı.

“Patron başa geldiğinde, ben derine gelince kanatların da arkaya koşu atması gerektiğini söyledi” diye devam etmişti sözlerine Kane. “Bir süredir bunu yapıyorum ama şu anda bunun son ürünlerini topladığımızı düşünüyorum.”

Tottenham’ın hayali, tam olarak zinde olduğunda Bale’in de Son’un solda yaptıklarını sağda yapması.

Tabii hep olduğu gibi bu durumda da bağlamı açıklamak gerek. 6-1 yendikleri Manchester United, Spurs’ün oyunu için son derece müsait bir rakipti. 5-2 kazandıkları Southampton maçında ise Tottenham karşısında silahları bırakmanın ikili için mükemmel ortamı yarattığını gördük. Yine de bunlar azımsanacak takımlar değil. Aslına bakarsanız, insanların bu ortaklık hakkında konuşuyor oluşu bile vurucu bir durum: o kadar göz alıcı ki daha önce bahsi geçmeyen ikili istatistikleri gündeme geldi.

Kane övgüyü geçtiğimiz kasımda Mauricio Pochettino’nun yerine gelen Jose Mourinho’ya atfetse de Mourinho -alışılmadık şekilde- övgünün bir kısmını da Pochettino’ya veriyor.

“Aralarındaki anlayış, Mauricio’nun zamanından geliyor. Tüm övgüyü kendime istemiyorum, Mauricio’yla paylaşalım. Uzun süredir beraber oynuyorlar, muhtemelen başka bir şekilde çünkü Harry artık hep dokuz numara olarak oynamıyor. Onlar hakkında daha da hoşuma giden şey, ikisinin de birinci sınıf oyuncular olmalarına rağmen yakın arkadaş olmaları. Kıskançlık yok, ikisi de takım için oynuyorlar.”

Mourinho’nun bunları demesi, size hemen büyük amacın ne olduğunu düşündürüyor. Normalde bu kadar cömert ve asil konuşmaz, yani belki de asıl amaç, Kane’in şimdi neyi farklı yaptığı konusunda dikkatleri dağıtmaktır. Eğer öyleyse biraz geç kalmış gibi, özellikle de Kane’in derine gelme amacı konusunda ne kadar açık olduğu düşünüldüğünde.

Ya da belki basitçe Mourinho, Kane-Son ilişkisinden etkilenmiştir. Ayrıca Kane’in geriye geldiği bu rolde oynayabilmesinin tek sebebi de yetenek yelpazesi değil, birçok santrafordaki bencilliğin onda olmayışı da önemli bir sebep. Bu sezonki sekiz asistiyle şimdiden kariyer rekorunu kırmış durumda. Ve görünüşe bakılırsa yaratıcı olmaktan da bitirici olmak kadar keyif alıyor.

Çeviren: Ege Sanlav