Şampiyonlar Ligi'nin istatistiksel tarihi

"Hepimiz daha fazla uluslararası maç istiyoruz. Sezon içinde toplam maç sayısının da sabit kalması gerekiyor ve bu ancak yerel ligde daha az maç oynanmasıyla mümkün. Genişletilmiş bir Şampiyonlar Ligi’nde oynayan takımlar yerel lig maçlarında 6 tane 23 ya da 21 yaş altı oyuncuyla oynayabilir!" (Andrea Agnelli, 2018)

Şampiyonlar Ligi, kurulduğu günden bu yana dünya futbolunun kuşkusuz en prestijli kulüp turnuvası özelliğini taşıyor. İlk dönemlerinde sadece ülke şampiyonlarının katılabildiği ve bu sayede farklı ülkelerin takımlarına fırsat tanıyan; ancak zamanla ölçeği genişleyen ve yerel liginin üst sıralarında yer alan takımların da boy ölçüştüğü bir organizasyon hâline gelen Şampiyonlar Ligi hızla elitler ligine dönüşüyor. Özellikle 2018-2019 sezonundan itibaren uygulamaya konulan "Premier Lig, La Liga, Serie A ve Bundesliga’da ilk dörde giren takımların doğrudan katılması" kuralıyla diğer ülke takımları için kapısı biraz daha kapatılmış durumda... Yaklaşık 100 yıldır Juventus’u yöneten Agnelli hanedanının bugünkü üyesi olan ve Avrupa Kulüpler Birliği’nin başkanlığını da üstlenen Andrea Agnelli’nin spota taşınan sözleri, bu sürecin hızlanarak devam edeceğine işaret ediyor.

"Televizyon yayın geliri ve sponsor desteğinin geçtiğimiz 20 yılda muazzam bir ivme ile arttığı Şampiyonlar Ligi’nde, elitlerin himaye edilmesine daha fazla gerek var mı?" sorusunu, geçmiş yılların istatistikleri aslında çok net bir şekilde cevaplıyor.

En çarpıcı istatistiklerden biri hiç kuşkusuz 27. kez gerçekleştirilen organizasyonun 24 sezonunda kupayı sadece İngiliz, İtalyan, Alman ve İspanyol takımlarının kazanması! 1993’te Fransa, 1995’te Hollanda ve 2004’te Portekiz takımları Avrupa’nın en prestiji turnuvasında birer kez mutlu sona ulaşabildi. Diğer bir deyişle geçtiğimiz 24 sezonda İngiliz, İtalyan, Alman ve İspanyol takımlarının kupayı kazanmadığı sadece tek bir sezon var! Diğer yandan, 1995-1997 sezonları arasında çeyrek finalde yer alan Hırvatistan, İsveç, Norveç ve Polonya takımları, geçtiğimiz 22 yılda bu başarıyı tekrarlayamadı. Kupayı kazanan yedi ülke haricinde 2010’dan bu yana çeyrek finalde temsil edilen sadece üç ülke var: Türkiye, Ukrayna ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi...

Çeyrek final ve sonrasında oynanan tüm maçların derinine inildiğinde ise geçmiş yıllar bize yukarıdaki cevabı daha detaylı ve güçlü bir şekilde veriyor. Zira, öne çıkan noktalara bakıldığında Avrupa’nın dört büyüğünden olmayan bir takımı (olumlu bir istatistikle) görmek neredeyse imkansız!