Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Tepenin ardı şampiyonluk

Eurosport Türkiye

Güncellendi 01/06/2019 - 14:09 GMT+3

Bekleyiş sona erdi. 2018/19 sezonu Şampiyonlar Ligi Finali’ne saatler kaldı. İngilizlerin Avrupa kupalarında zirve noktayı gördükleri sezonun en büyüğü Madrid’de belli olacak. Dev finali şimdiki zaman odağına almadan önce takımları bu noktaya getiren noktaların ne olduğuna göz gezdirmekte fayda var.

Mauricio Pochettino et Jürgen Klopp rêvent de soulever la Ligue des champions

Görsel kaynağı: Getty Images

Şimdiye değin yaşanan her şey sade, yalın ve bir meşin yuvarlak klişesine dönüşmeye hazır şekilde yerini almış vaziyette. Şampiyonlar Ligi sezonunun tamamlanmasına bir başlama düdüğü kadar uzaktayız. Sahne Liverpool ve Tottenham’ın…
Maça dair en gerçekçi şey iki takımın da kusursuz olmaması. Zaafları ve belli noktalardaki hataları aşikâr. Her ikisi de bu sezon Şampiyonlar Ligi gruplarını ikinci tamamladırlar. Fakat birbirlerini çok iyi tanıyorlar. Birbirlerinden sahayı adımlayacakları noktalardan ayakkabılarının bağcıklarına kaç düğüm atacaklarına kadar haberdarlar. Elbette takımlarının tüm bu noktaya gelmesinde oyuncular kadar etkili olan, yılın en büyük teknik direktörlük başarılarına imza atan isimler de odak noktamızın en keskin yerinde olacak.
Jürgen Klopp ve Mauricio Pochettino’ya dair malumatlarımız ve hissettiklerimiz oyun alanının kenarında duran sade iki adamdan çok daha ötesine uzanıyor.
Peki dev finalde bizleri neler bekliyor? Geride bıraktıkları sezonda onları finale taşıyan noktalar nelerdi? Biraz bu noktaları incelemekte fayda var.
Sağım solum sobe
Liverpool hücumlarının seneler içinde çeşitlilik gösterdiğine dair çok sayıda şeyler yazıldı. Fakat bu takımın bek oyuncularının sezona damga vuracak performansa imza atabileceğini kimse tahmin etmiyordu.
Dünya futbolunda eşine pek rastlanılmayan bir sezon geçiren Kırmızılar’ın sağ ve sol bek oyuncuları Trent Alexander Arnold ve Andy Robertson, Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi’nde yaptıkları 29 asistle çoğu takımın sezon içerisinde yaptığı asist sayısını geride bırakmış durumda.
Jürgen Klopp’le birlikte oyunlarını ve futbol görüşlerini üst noktalara çıkaran bu iki oyuncu, Kırmızılar’ı diğer takımlardan ayrı bir noktaya taşıyan etmenlerin başında geliyor.
Barcelona ile oynadıkları yarı final rövanş karşılaşmasında Mo Salah ve Roberto Firmino’dan yoksun olan Klopp, rakibi karşısında yaratacağı en büyük farkın kanat oyunlarında olacağının farkında olsa gerek ki hücum aksiyonlarının %73,6’sını bu bölgelerden kurguladı.
Alexander Arnold ve Andrew Robertson
Tottenham cephesinde ise tahmin edileceği üzere durum biraz daha dengeli görünüyor.
Savunma, orta saha ve hücum hattı boyunca daha dengeli bir sistemi elinde bulundurmayı tercih eden Pochettino, Danny Rose ve Kevin Trippier’den gol ve asist katkısı alamasa dahi bu oyuncuların hücuma katkılarından oldukça memnun.
Zaten Londra temsilcisinin defans ve orta saha iskeleti üzerine kurulu ikinci bölge üstünlüğü, beklerinin boş alan bulmasına ve rakip savunmaları dengesizliğe itilmesine neden olan bir sisteme yoğunlaşılmasına neden oluyor.
Mauricio Pochettino bu sebeple Christian Eriksen, Heung Min Son ve Dele Alli’den alacağı hücum katkısını daha çok önemsiyor. Rakip kaleyi vurmadan önce topun bu oyuncular tarafından yönlendirilmesini istiyor.
Kısacası final maçında takımların aslında iki farklı anlayış üzerine ve birbirlerini tümüyle kitlemeye yönelik hamlelerde bulunacağını bek ve orta saha performanslarıyla öngörebiliyoruz.
Bireysel değil takım
Tottenham, Ajax deplasmanında; Liverpool ise Barcelona’yı konuk ettiği yarı final karşılaşmasında yıldız isimlerini sakatlıkları sebebiyle sahaya süremedi. Bu iki takım son yıllarda inşa edilen bireysel yeteneklerin ön plana çıkarılması tabusunu yıkıp takım oyununa önem verilmesi gerektiğini ortaya koyarak finale geldi.
Tottenham Harry Kane’in sakatlığına rağmen Fernando Llorente’nin tecrübesini ortaya koyması ve takımın birliktelik göstermesi sayesinde Amsterdam deplasmanından galibiyetle çıkmayı bildi.
Aynı şekilde Liverpool, evinde Barcelona’yı ağırladığı maçta Salah ve Firmino’nun sakatlığına karşın takım oyununu kusursuz bir şekilde ortaya koyarak isimlerden öte bir felsefeye sahip olduğunu gösterdi.
Liverpool ve Tottenham şampiyonlar liginde karşılaşacak.
Özellikle Liverpool’un bu sezon takım oyununda en ufak bir kusur yaşaması halinde ne Premier Lig’i ikinci sırada bitirmesi ne de Şampiyonlar Ligi’nde finale çıkması beklenirdi.
Salah’ın geçtiğimiz sezon tüm kulvarlarda (Premier Lig, Şampiyonlar Ligi, FA Cup) 60 gole katkı verdiği, bu sezon ise yine aynı kulvarlarda 39 gole katkı verdiği düşünüldüğünde aradaki 21 gollük performansı kapatan farkın takım oyunu olduğu söylenebilir.
Baskı noktası
Pochettino ve Klopp şüphesiz son yılların en özel teknik direktör performanslarından ikisine imza atmayı sürdürüyor.
Oyuncularına yaklaşımları, taraftarlarla futbolcular arasında sıkı bağ kurmaları ve takımlarının birer oyun felsefesine hizmet etmesi çok büyük saygıyla karşılanıyor. Fakat her iki teknik direktörün de artık bir kupa kazanması gerektiği konusunda kamuoyunda görüşler yer alıyor.
Klopp, Borussia Dortmund’un başındayken iki defa Bundesliga şampiyonu olmayı başarmış ve bir kez de Bayern Münih ile Şampiyonlar Ligi finalinde karşılaşmıştı. O maçta şampiyonluğu Bavyera temsilcisine kaptırmıştı. Her ne kadar Liverpool taraftarları Klopp’u kazanılamayacak bir kupayla yargılamayacak olsa da Alman teknik adam kendi üzerinde bir baskı duyuyor olabilir.
Jurgen Klopp
Mauricio Pochettino ise Jürgen Klopp’a göre biraz daha rahat konumda.
Arjantinli hocadan ve ekibinden gerek Premier Lig gerek Şampiyonlar Ligi’nde süreklilik arz eden bir başarıya ulaşmaları muhtemelen koyu Tottenham taraftarlarından dahi beklenmiyordu.
Fakat 47 yaşındaki teknik adam 2014 yılından bu yana inşa ettiği sistemle bir anda yarışmaların favorileri arasına girmeyi başardı. Arjantinli, bu başarıyı oyuncularıyla empati kurarak ve saha içinde bölgelere göre dağıttığı lider oyuncu profilleriyle elde etti.
Evet, saatler sonra Madrid’de sezonun en büyüğü belli olacak. Sezon boyu verilen emeklerin ardından Everest’e tek başına çıkacak olan takım için tepenin ardı düzlük olacak. Ülkemizde klişe sözlerden biri olan, “Ülke futbolu kazanacak” lafı bakalım İngilizler için de geçerli olacak mı? Kesin olan şey şu ki, bizler televizyonları başında takımlar ise sahada futbolun kazanması için dualarını meşin yuvarlaktan esirgemeyecek.
Hazırlayan: Ali Umut DEĞİRMEN
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam