İki yaka da da oynayanlar

Şenol-Birol gol!: Aslında her şey onlarla başlamış. Dönemlerinin en usta golcülerinden olan bu ikili şimdinin Ziya Doğan-Ayman gibi ayrılmazlarıymış. Önce 1959’dan 1963’e kadar Beşiktaş forması giyen bu ikili sonrasında Fenerbahçe’ye transfer oldu. Fatma Girik’in oynadığı “Şenol Birol Gol” filmine isim oldular. Bu arada Şenol’un soyadı da Birol olunca insan bir geriliyor. Ya Xavi’nin soyadı da Iniesta olsaydı.

Engin İpekoğlu: Türk futbolunun Rüştü’den önceki göz bebeği. Doğu Almanya’yı yenen Türk Milli Takımı’nda klasik “Magdeburg Panteri” unvanını alan Engin, Beşiktaş’ta başlayan kariyerine Kadıköy’de devam etti. Bir Kayserispor maçında ayağı kırıldı. Rüştü de orada yeniden doğdu.

Feyyaz Uçar: Beşiktaş tarihinin en hatırlanası topçularından olan Feyyaz, Süleyman Seba ile yaşadığı ufak bir tartışma sonucu 1993’te Fenerbahçe’nin yolunu tuttu. Tutmasaydı daha iyiydi belki. Beşiktaş’ta oynadığı sezonlarda gol ortalaması 15’in altına hiç inmedi. Bir sezon Fener’de forma giydikten Kuşadasıspor’da futbolu bıraktı.

Oktay Derelioğlu: Patlamasını Beşiktaş’ta yaşayan Oktay, Serdar Topraktepe ile yaşadığı mâlum problemlerden dolayı kulüpten koptu. Kısa süreli Las Palmas ve Trabzonspor maceralarından sonra Fenerbahçe’de de bir sezon oynadı. Sıfır puanlı Şampiyonlar Ligi sezonunda forvetteydi.

Alpay Özalan: Türk futbolunun tarihi maçlarının çoğunda bir rolü vardı (Hırvatistan, Portekiz, İsviçre). Beşiktaş’ta oldukça başarılıydı. Jet Fadıl’ın devreye girmesiyle Fener’in yolunu tuttu. Eşine edilen küfürlere dayanamayınca da İngiltere’de buldu kendini. Aston Villa’da da başarılıydı. Ama Beckham’ın üzerine yürümeyecekti.

Emre Aşık: Her dönem ülkemizde en çok sevilen futbolculardan biri oldu. Evet zaman Güney Amerikalı savunmacılar özgü davranışlarda bulundu. Ama her şeyiyle sahadaydı. Fener’de başlayan kariyeri bir dönem Beşiktaş’ta da devam etse de akıllarda Galatasaraylı olarak kaldı.

Sergen Yalçın: Fener’de, Cimbom’da, Trabzon’da oynadı. Ama o hep Beşiktaşlı Sergen olarak kalmayı başardı. 100. yıl şampiyonluğundaki efsane performansıyla “Doğuştan Fenerliyim”, “Hep Galatasaray’da oynamak istemiştim” demeçlerini unutturdu.

Mustafa Doğan: Uzun yıllar Fenerbahçe forması giydikten sonra, bir yıllık Köln macerasının ardından Beşiktaş’ta dört yıl geçiren Mustafa Doğan, rivayetlere göre Hagi’nin en çok çekindiği savunma oyuncusuydu. Şimdilerde yorumcu.

Fahri Tatan: Fenerbahçe’de kariyeri başladı. Beşiktaş’ta parladı. Bir yolculuk sonrası uçaktan indiğinde telefonuna gelen mesajla “Konyaspor’a transfer olmuşum” deyince hem güldürdü hem yapılan modern köle muamelesi nedeniyle üzdü.

Mert Nobre: Fenerbahçe’de harikalar yarattıktan sonra Beşiktaş’a transfer olay oldu. İnönü’de ise “Nobree ne zaman gol atcan?” bağırışları arasında topa vurmayı unuttu. Şimdilerde Mersin’de dirilmek üzere.

Yusuf Şimşek: Mustafa Denizli’nin göz bebeği. 2001’de Fenerbahçe’de birlikte şampiyon oldular. Denizli gitti, o da Denizlispor’a gitti. Denizli, Beşiktaş’a gidince bir devre arasında kendini siyah-beyazlı formayla buldu. Doğa’ya attığı 183 çalım şampiyonluğu getirdi.

Tümer Metin: O da bir Beşiktaş efsanesi olarak kalabilirdi. Siyah-beyazlılarda harika sezonlar geçirdi. “Futbolu Beşiktaş’ta bırakacağım” dedi. Ama sonra öğrendik ki Fenerbahçeliymiş. Orada da başarılı oldu. Askerlik sıkıntısı onu Yunanistan’a gitmek zorunda bıraktı.

Burak Yılmaz: Türkiye’nin şu anda açık ara en iyi forveti olan Burak Yılmaz, Beşiktaş’taki kariyerine de harika başlamıştı. Ama büyük mental sıkıntıları vardı. Beşiktaş bu soruna çözüm bulamadı. Manisa’da yeniden parladı. Bu sefer Fenerbahçe onun etinden sütünden faydalanmak istedi. Yine mental sorunları vardı. Fenerbahçe de buna çözüm bulamadı. E Şenol Güneş nasıl buldu?

Daha başka?
Üç büyükleri gezen Saffet Sancaklı, ne Fener’e ne Beşiktaş’a yaranabilen Ali Güneş, Trabzonlu Ali Kemal Denizci, yine üç büyüklerin hiçbirinde tutunamayan Mehmet Yozgatlı ve 2002 Dünya Kupası öncesinde İspanyolların “Niye daha çok oynayan Tayfun’u kadroya almadınız da Nihat’ı aldınız” sorusuna Şenol Güneş’in “Ben İspanya Ligi’ni ölçü kabul etmiyorum” dediği Tayfun Korkut, iki takımın da formasını giyen isimler.