Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

gunes duru besiktas heba

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 08/10/2012 - 10:44 GMT+3

Fenerbahçe karşısında etkisiz bir oyunda sahadan 3-0 mağlup ayrılan Beşiktaş'ı ve sorunlarını Güneş Duru yazdı.

fenerbahçe, beşiktaş, mağlubiyet, üzüntü

Görsel kaynağı: AA

Haftaiçi ortalık Alex'e yapılan büyük ayıbın yol açtığı krizle çalkalanırken Mönchengladbach deplasmanında farklı galibiyetiyle hava değişikliğini iyi değerlendiren Fenerbahçe'de sular bir süreliğine durulmuştu. Buna karşın spor medyasının tartışmalardan beslenen aç kurtları Beşiktaş maçında yenilecek bir Fenerbahçe için avuçlarını ovuşturuyorlardı. Çünkü bilindiği üzere derbiler psikolojik panzehirlerdir. Rakibiniz kaybederek sizi hayata döndürür fakat bu sırada kendini "feda" etmiştir. Böylesi bir ortamda oynanan maçta beklentilerin aksine Fenerbahçe Beşiktaş'ı fazla zorlanmadan farklı yenmeyi başardı. Galibiyette Fenerbahçe'nin cool adamı Aykut Kocaman'ın başarısını teslim etmeliyiz. Kocaman gizli gizli Alex'in heykelinin yerine kendi heykelini dikmeye kalkmaz, yeteneklerini sadece takımının başarısına yoğunlaştırırsa kendisi için daha hayırlı olacaktır. Alex'e gelince; Fenerbahçe'nin aldığı galibiyetten sonra bir sonraki kriz dönemine kadar adını duymayacağımıza emin olun. Hele de Fenerbahçe şampiyon olursa o avuçlarını ovuşturup Aykut Kocaman'ı eleştirenler Kocaman'ın doğru olanı yaptığını bile söyleyeceklerdir. Kısacası futbol unutur, unutturur, amaç şampiyonluksa Alex teferruattır.
Gelelim sene başından beri Quaresma'ya "feda" dedirtmeye çalışan Beşiktaş'a. Son iki lig maçında yenilen, kupa maçında Niğde'den zor bir galibiyet çıkaran Beşiktaş Saraçoğlu'na gelirken Aybaba'nın pasif futbol anlayışıyla en kötü bir puanı hedefliyordu. Oyun planı kalabalık bir orta sahayla Fenerbahçe'yi durdurup çilingir Fernandes'in yoktan var edeceği bir gol üzerine kurulmuştu. Fenerbahçe ise kendi sahasına kapanan Beşiktaş'ı çözmeye çalışırken maçın ilk on dakikası kontrolsüz bir mahalle maçı edasında geçilirken Fenerbahçe Beşiktaş'ın kronik rahatsızlığı olan sol kanadından yaptığı ilk ciddi atakta golü buldu. 13. dakikadan sonra silkelenen Beşiktaş ileriye çıkıp gol arasa da yine aynı kanattan yediği gol mağlubiyetin habercisi oldu. İkinci yarıda Aybaba'nın yaptığı değişiklikler her ne kadar sol kanadın yükünü hafifletmeye yönelik olsa da bu kez sağ kanattan gelişen Fenerbahçe akınında önce Veli Kavlak kırmızı kartla oyun dışında kaldı ardınan Beşiktaş üçüncü golü kalesinde gördü. Bu dakikadan sonra 10 kişiyle daha iyi mücadele eden Beşiktaş biraz da şansı sayesinde daha farklı yenilmekten kurtuldu. Dün gece Beşiktaş sadece Fenerbahçe'ye kaybetmedi, gelecek maçlarda ihtiyacı olan kendine güveninden de çok şey kaybetti. Her maçta Fernandes'in süper kahraman güçleri biraz daha azalıyor, golcü sıkıntısı devam ediyor, ortada keyif veren bir futbol, kendini geliştiren bir futbolcu yok, aksine her şey ilk haftalara nazaran daha kötüye gidiyor.
Takımda belirgin bir düşüş olduğunu kabul eden Samet Aybaba, Fenerbahçe maçı sonrasında "Hiç bir zaman oyuncularımın eksiğinden yakınmayacağım" derken tam olarak ne söylemek istemiş olabilir? Geldiği günden bu yana yaptığı ilginç açıklamalar başka bir dönemin futboluna ve futbolcusuna ilişkin. Her ne kadar feda'nın verdiği manevi güç bu açıklamalara güzel bir zemin hazırlamış olsa da günümüz dünyasında profesyonel bir futbol kulübü maneviyatla idare ettirilemez. Bu futbolcuları seçen, transfere ihtiyacımız yok diyen Aybaba olduğuna göre yaptığı açıklamayla bir anlamda takımın yetersiz olduğunu da kabul etmiş olmuyor mu?
Hadi diyelim "feda"ya inanmaktan başka çaremiz yok; Amaç bu sezonu unutup Beşiktaş'ın geleceğini kurmak, yeni oyuncular kazanmak... Sizce Aybaba bunu başaracak vasıflara sahip mi? Beşiktaş iyi oynarken mi kaybediyor, belirgin bir oyun anlayışı çerçevesinde her geçen gün daha iyiye mi gidiyor? Ya da diyelim ki yönetim Demirören sonrasında oluşan kaosu Samet Aybaba gibi bir anti kahraman figürüyle aşmak istedi... Sizce anti kahramanlar kahraman olduklarını iddia ederler mi? Aybaba Beşiktaş'a geldiği ilk günlerde geçmiş dönemleri, yıldız futbolcuları eleştirerek kahramanlık destanı yazacağına kendisini fazlasıyla inandırdı. Ancak alınan kötü sonuçlar manevi kavramlara yüklenen emanet inancı her geçen gün biraz daha erozyona uğratıyor. Böyle giderse yakında futbolcular dahil hiç kimse Aybaba'ya ve onun arkaik futbol anlayışına inanmayacak.
Beşiktaş'ın önünde İstanbul'da oynayacağı zorlu maçlar var. Rakiplerinin hatalarına ve Fernandes'in ayağına bakan bu pasif futbol anlayışıyla Beşiktaş'ın ligin daha alt sıralarıyla tanışma ihtimali hiç uzak değil. Kim bilir belki de "yangına beraber gireceğiz" diyen anti kahramanımız Beşiktaş'ın yeniden doğması için önce kül olması gerektiğine inanıyordur.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam