Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Çağrı Develioğlu: Fenerbahçe'de 80'ler 90'lar partisi

Çağrı Develioğlu

Güncellendi 13/08/2014 - 17:14 GMT+3

Çağrı Develioğlu Fenerbahçe'nin nostalji özlemini kaleme aldı...

Fenerbahçe taraftarı

Görsel kaynağı: Eurosport

Mâlum yıllarda -yılların hangisi olduğunu az çok çıkarabilirsiniz- kamuoyuna, Fenerbahçe’yi birkaç kelimeyle özetler misiniz” diye sorsaydık dile getirilecek çoğu eleştiri yanlış transfer politikası ve teknik direktör değişiklikleriyle ilgili olurdu pek tabii. Elbette birçok Akdeniz ülkesinde olduğu gibi kulüpler bundan çok zarar görüyor. Klasik hikâye, başkan sinirlenir, işçisi o sezona başarılı da devam etse ‘farklı’ mağlup olunan derbi sonrası kellesi alınır. Bu işçi çoğu zaman teknik direktör olur. Arada birkaç sorun çıkaran futbolcunun da ‘Maaşına zam işine son’ diyebilmek adına kulüp binasına çağrıldığı görülmüştür. Bir takımın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri teknik direktörsüz kalmak ise, daha da kötüsü sürekli teknik direktör değiştirmek olabilir mi? Pek tabii… 80 milyonu teknik direktör olan bir ülkede başka türlüsü düşünülemezdi zaten. Sıcakkanlı insanlarız biz canım, Akdeniz ülkelerinde bu sık sık görünür” savunmasıyla bertaraf edilmeye çalışılan teknik direktör kıyımı, futbolcu sirkülasyonu bu işin baş aktörlerinden Fenerbahçe’de bile biraz değişmeye başlamıştı... Tâ ki Aykut Kocaman'ın istifasına kadar.
Fenerbahçe’de başarılı olmak istiyorsanız, ne kadar kupa varsa silip süpürmek zorundasınızdır. En azından eskiden öyleydi, hatta bu yeterli olamayabiliyordu. Sarı lacivertli takıma en çok kupayı kazandıran Didi için de öyleydi, takımı ilk sezonunda epik bir zafere ulaştıran ancak ‘Takım hücuma çıkana kadar benim hanım çay demliyor’ tadındaki eleştirilerle sindirilmeye çalışan Parreira için de… Ali Şen’in Didi hakkındaki açıklamalarına bir bakalım: “7-0'lık Benfica maçında tribünde ben de vardım. O gün inanılmaz bir yağmur vardı. Hepimiz çok üzülmüştük bu sonuca. Fenerbahçe İstanbul'a döndüğü an henüz havaalanındayken Didi'nin görevine son vermişti yönetim kurulu. Biz bir grup olarak daha ülkeye ayak basar basmaz antrenörün görevine son verilmesine karşı çıkmıştık.”
didi fenerbahce 1975
Didi sonrası işler çığrından çıkıyor
Didi’nin ülkeye nasıl geldiğini hatırlamak için haleflerine bakmak yeterli olacaktır. Yaşı yetmeyen ya da hafıza problemleri yaşayanların üzülmesine gerek yok! Zico, Del Bosque, Rijkaard Türkiye’ye nasıl geldiyse, Didi de Fenerbahçe öyle geldi. Önce inkâr –Didi’nin ne işi vardı, olsa olsa isim benzerliğiydi-, ardından eleştiri –Didi’nin hangi büyük takımla başarısı vardı?- akabinde ise kabullenme safhaları yaşandı. Brezilya’nın gelmiş geçmiş en iyi orta sahalarından biricik Didi, Brian Birch ile ligi domine eden Galatasaray’ı durdurdu, ardından iki kez şampiyonluğu kazandı, o dönemde kendisine hâlâ Saracoğlu’ndaki müzeye en çok kupa getiren kişi olma unvanını sağlayan TSYD, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Kupaları’nı da getirmeyi ihmal etmedi. Kısıtlı kadrosuyla Fenerbahçe’yi başarıdan başarıya sürüklemekle kalmadı. Oynattığı futbolla sarı laciverte gönül verenler takımı izlerken kendinden geçiyordu. Ancak Şampiyon Kulüpler Kupası’ndaki 7-0’lık Benfica hezimeti ipini çekti. Bu ne ilkti ne de son olacaktı. Hatta Didi’nin ayrılığı sonrası işler çığrından çıktı. 22 senede tam 28 teknik direktör değişti. Brezilyalı’dan sonraki 28. teknik direktör yani Otto Bariç sonrası Fenerbahçe’de kazan kaynıyordu. 1998 yılı Fenerbahçe’nin yeni bir döneme girmesini sağladı. Aziz Yıldırım bile tek bir oy farkıyla kazandığı o seçimden sonra bu kadar fark yaratacağının farkında değildi belki de…
Yıldırım başkanlık koltuğuna oturduktan sonra şaşırtmadı. Moldovan, Ogün, Abdullah, Metin Diyadin, Moshoeu gibi oyuncularla kadro takviyesi yapılırken teknik direktörlük koltuğuna Joachim Löw getirildi. Ancak ilginç bir şekilde ikinci yarı performansları çok kötü olan takım şampiyonluğu Galatasaray’a kaptıracaktı. Fenerbahçe’nin istikrarsızlık problemi yine hortladı, Alman hoca gitti yenisi geldi. Kulübün efsanesi Rıdvan Dilmen birkaç hafta dayanabilecekti. Zeman ve Turhan Sofuoğlu da hoş bir anı olarak kalanlardan oldu. Mustafa Denizli gelip takımı şampiyon yapınca biraz sular duruldu, ancak istikrarsızlığa bir çare bulunamıyordu.
Daum’dan sonra başlayan dönem için Fenerbahçe’nin biraz daha sakinleşti. Sportif başarının artması bunda bir etken olsa da, Yıldırım ve yönetimlerinin hoca göndermekle bu işin olmayacağını anlaması da önemli bir sebepti. Son 10 sezonda 5 teknik direktör değişimi bunun en büyük göstergesiydi.
picture

viorel moldovan

Görsel kaynağı: Eurosport

"Yönetimin sorunları bizi ilgilendirmez" Emin misiniz?
Şimdilerde unutulmuş bir hikâyeden fazlası değil. Fenerbahçe’de işler yolunda gitmez ise, o yine anlatılır: “Hiç unutmam bir sene Fenerbahçe antrenörsüz kalmıştı, takımı malzemeci Niko çalıştırmıştı, yine şampiyon olmuşlardı. Kadro iyi olduktan sonra her antrenör takımı şampiyon yapar.” Peki Fenerbahçe Niko ile çıktığı maçlardan bu günlere nasıl geldi? Yönetimde sık sık yaşanan darbeler ve akabinde yaşanan tatsız olayları Can Kozanoğlu şöyle anlatmıştı “Bu Maçı Alıcaz”da:
“Biliyorsunuz Fenerbahçe’nin Şubat ayında kongresi var. Bir de sahaya yansıyan kongre krizi geleneği var. Ne yapacaksınız? Sarı lacivertlilerin yıllar sonra takımı teslim ettikleri ilk yerli hoca Yılmaz Yücetürk, 1987 Ağustos’unda sorulan bu soruyu idealizm, aşırı iyi niyet ve belki biraz da kaçışla cevaplamıştı: “Bizi ilgilendireceğini sanmıyorum. Ben ve arkadaşlarım profesyoneliz. Sahada başarılı olmakla görevliyiz. Yönetimin sorunları bizi ilgilendirmez.” Fenerbahçe’ye hazırlık maçlarında unutulmaz bir futbol oynatan Yılmaz Yücetürk, bu sözleri söyledikten bir ay sonra, ligde birbirini izleyen mağlubiyetlerin karambolünde, görevinden ayrılmak zorunda kalacaktı; ligin tozunu atacağız hayalleriyle birlikte.”
2000 sonrası Fenerbahçe büyüyen ve gelişen bir kulüp olma yolunda çok önemli adımlar attı. Tesisleşti, halka açıldı, gelir yaratmakta sorun yaşamamaya başladı, Fenerium, taraftar kart, televizyon, radyo, altyapı, üye girişinin kolaylaşması gibi etkenler eski alışkanlıkların da yavaş yavaş kaybolmasını sağladı. Peki ya transfer alışkanlıkları ve istikrarsızlık problemi ne alemde?
Kocaman beşinci haftayı bile göremedi
İkinci Daum dönemi sonrası göreve gelen Aykut Kocaman’ın üst üste dördüncü yıl koltuğunda oturuyor olması Fenerbahçe için oldukça şaşırtıcı idi. Hele ki 2010’dan bu yana futbol takımının müzeye sadece iki kupa koyduğunu göz önünde bulundurursak… Kulübün efsane başkanlarından Ali Şen’e göre bu ahde vefa. Şen, “Sizce Fenerbahçe’nin transfer alışkanlıkları ve teknik direktörüne gösterdiği sabrında bir değişiklik var mı?” sorusuna şöyle yanıt vermişti vakti zamanında:
“Akdeniz ülkelerinde genelde bu sorun yaşanır. İkinciliği kabul etmeyen yönetimler çareyi değişimde bulurlar. Real Madrid Capello ile şampiyon olmasına rağmen hocasına acımadı. Türkiye’nin Real Madrid’i de Fenerbahçe’dir. Bu gibi kulüpler sırça saraylardır. İçeride ne oluyorsa, dışarıya anında yansır. Küçük kulüplerde teknik direktör değişimi bu kadar yaşanmaz, çünkü hedefler büyüdükçe risk de artar. 3 Temmuz sonrası Aykut Kocaman benim gönlümde yer aldı. O dönemden sonra Fenerbahçe’nin başındaki insan Kocaman’dı. Yıldırım içerideyken o takımın başında dimdik durdu. Aziz Yıldırım da bir insan. Onun için yapılanları gördü. Aykut’un istifasını kabul etmeme sebebi de bu. Vefa. Vefa duygusu Aziz Yıldırım’ı istikrarlı yaptı. Yeni sezonun ilk beş haftasında Kocaman’ın akıbeti belli olur. Tribünler reaksiyon gösterirse dönem sona erebilir.”
Efsane başkanın sözlerini yabana atmadık. Kocaman bırakın beş haftayı, sezon başlamadan istifa etti.
Mahmut Uslu, Aziz Yıldırım
Aranızda en Fenerbahçeli olan çıksın ortaya!
“Hiç kimseye kötüdür deme. Aslında onlar, bilmeden iyilik eden insanlardır.” İhsan Oktay Anar, unutulmaz eseri Suskunlar’da sufizmden yola çıkıyor. Fenerbahçe Kulübü’nün de ister istemez bu amentüden çıkartacağı bazı dersler var. Şike ve teşvik soruşturması ve etkilerinin Fenerbahçe üstündeki yaptırımı sadece mahkemeler ya da cezaevlerinden ibaret değildi. Sarı lacivertliler travma atlatabilme yeteneklerini geliştirdi, dirençleri arttı. Camiada birlik beraberlik eskisinden daha kuvvetliydi. Başarı tanımı şampiyon olmaktan ibaret değildi. Başarı dik durabilmekten de geçiyordu. Kocaman’ın 2011/12 sezonunda geçmek zorunda kaldığı o zorlu viraj, öldürmeyen şeydi ve teknik direktörün güçlenmesini sağlamıştı. Ancak Fenerbahçelileri dış mihraklar yıkmadı. İşin komik tarafı Fenerbahçe'ye Truva da yapılmadı. Kendi gerçeğini harap eden, ayağına sıkan yine Fenerbahçe oldu. Düşmanının yapamadığını Aziz Yıldırım yaptı.
Fenerbahçe’nin şirketleştiğini, yeni ve modern tesislere sahip olduğunu, markalaştığını, gelir kaynakları yarattığını söylemek yeni bir şey değil. Günlük başarı odaklı zihniyet yapısı da az çok değişmişti. Sportif başarısızlıklardaki tepkiler normalleşti, yenilgide takım alkışlanıyor bile! Belki de sorunların en önemlisi olan istikrarsızlık sorunu da Kocaman'ın istifasına kadar çözülmüştü. Ancak Aziz Yıldırım hapishaneden eski Yıldırım olarak çıkmadı. Artık formaliteler ona göre sıkıcı ve zaman kaybıydı. "Kulüp için içeride yattım" argümanı beynini kemirdi durdu. Ona göre dünyanın en iyi Fenerbahçelisi Aziz Yıldırım'dı. Kulüp içinde korkulan bir insan oldu.
Fenerbahçe'nin çevresinde kimse kalmadı. Kulüp, Fenerbahçeli kimliği ile bir yerlere gelmeye çalışan cahil cühelanın oyuncağı oldu. Doğru haberleri 'kurumsallık' adına yalanlayan, bir kulüp olduğu başkan tarafından itiraf edildi. Teknik direktörü için özel hayatıyla ilgili ağza alınmayacak cümleler de yine camianın en tepesindeki tarafından dile getirildi. Aynı isim, "Haydi İsmail siz devam edin ben içeri giriyorum" şeklinde samimiyet kisvesi altında bir cümle kurarak Fenerbahçe başkanının misyonunu sorgulattı.
80'lerde yaşanan buhranlardan kulübü 2000'lerde olması gerektiği noktaya getiren tüm detaylar unutuldu. Ego devreye girince Fenerbahçe eski günlerine geri döndü. İsmail Kartal şampiyon bile yapsa durum bu. Değişmeyecek. Camianın içine sürüklendiği kaos Fenerbahçe'nin içine işlemiştir belki de. Kim bilir?
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam