Athena'nın dönüşü

Günümüzden birkaç yüzyıl öncesinde insan üstü mertebede konumlanan ve şimdilerde masallara ilham kaynağı olan Yunan mitolojisinin bilindik hikayelerinden birisi; Atina kentinin ismini seçmesi. Dönemin en kıymetli şehrine ismini vermek için rekabete giren tanrı Poseidon ve tanrıça Athena, Olympos tanrılarından oluşan jüriye hünerlerini ispatlamaya çalışırlar. Denizlerin mutlak hâkimi Poseidon, kentin orta yerine meşhur tridentiyle sertçe vurur ve halkın balık tutarak geçimini sağlaması için devasa bir göl yaratır. Denizlerin tanrısının bu basit numarası karşısında aklın ve erdemin kraliçesi Athena’nın ise daha uzun soluklu bir hamlesi olacaktır… Bir zeytin ağacı tohumunu toprağa eken bilge tanrıça, zeytin ve zeytinyağından elde edilecek gelirle beraber zeytin dalının simgelediği sonsuz barışı kente vadeder. Olympos’un sakinleri kararını vermiştir; Athena’nın düzen ve huzur getirecek önerisi kabul görür.

Fenerbahçe geride kalan çalkantılı üç sezondan sonra futbol takımını dingin sulara çekmek için rotasını ikinci kez Aykut Kocaman’ın limanına çevirdi. Efsaneler katında yer aldığı kulübüne geri dönmeyi kabul eden deneyimli teknik adamın sarı lacivertli taraftarlara bu yeni serüven öncesinde vadettiği yegâne olgu var; düzen. Türk futbolundaki kargaşa ortamının sağduyulu karakteri Kocaman, Kadıköy’deki ikinci dönemi öncesinde yaptığı açıklamalarda meslek ahlâkı üst düzey bir takım yaratmak istediğini ısrarla yineledi. Arzu ettiği futbol düzeninin yeşil sahada sergilenmesi için taktik disiplinine sadık futbolcularla çalışmak isteyen ve kariyerinin ilk gününden beri bunu vazgeçilmezi olarak gören Aykut Kocaman, Socrates’e verdiği röportajda da antrenörlük patikasını götürmek istediği yön hakkında sufleler vermişti. Bir kaos ekolü olarak nitelediği futbolumuzda en azından düzenli bir kaos yaratmak istediğini söyledikten yaklaşık 1,5 yıl sonra da Konyaspor ile tarihi bir kupa zaferi yaşadı. Final maçını izleyenlerin yeşil beyazlılarda dikkatini ilk çeken özellik; 11 futbolcunun sanki görünmeyen bir iple birbirine bağlı şekilde sahaya simetrik yayılmasıydı.

Bu sahne aslında Konya macerasını en iyi anlatan karelerden birisi. Bir taş ustasının titizliğiyle takımını inandığı doğrular üzerindeki kaideye oturtan ve büyük özenle parça parça üzerine koyan Kocaman, kulübünün kontrolsüz transferlerle ismi büyük gökdelenler dikmesine de engel oldu. Söz konusu senaryo Türk futbolunda alışılagelmişin dışında ve birçokları için sıkıcıydı. Konyaspor dikine ve şuursuzca hücum etmiyor, rakibini sürekli baskı altına almayı denemiyordu. Diğer Anadolu kulüpleri Eto’o, Vagner Love ve Diabate gibi parıldayan transferler yaparken, Konyaspor’da öncelikli hedef kulüpte çalışan herkesin ödemelerini eksiksiz alacağı ve borçların sıfırlanacağı bir ekonomik evrim başlatmaktı. Ardında bıraktığı 2,5 yılda kentte futbol kültürü yaratmanın ilk adımlarını atan Kocaman, bunun bir kültürel mirasa dönüşmesi umuduyla yeniden Boğaz’ın doğu yakasına yelken açtı.

Bir mayıs sabahında Fenerbahçeli taraftarları Avrupa şampiyonluğu hayaliyle yataktan kaldıran ilk teknik direktör olan Aykut Kocaman, kendisinin de söylediği gibi yarım kalan işleri tamamlamak için imza attı. Avrupa Ligi yarı finali ve kupa şampiyonluğuyla tamamlanan sezonla, damaklarda hoş bir tat bırakarak veda eden ve 4 sezon sonra yuvaya dönen 52 yaşındaki teknik adamın yarattığı tablodan şu anda pek eser yok. İlk döneminin sonunda uyumlu kadro ve oyuncu maaşlarında belirlenen üst limiti aşmayan bir bütçe disiplini oluşturan Kocaman, arzuladığı sistemi kurmak için yine sabır ve erdemle çabalayacağa benziyor. 2013’teki ayrılığın ardından Aziz Yıldırım’ın yaptığı açıklamalar nedeniyle tekrar bir araya gelmesi imkansız görünen ikilinin, Kadıköy’deki ikinci serüveninin ne zaman ve hangi sonla biteceğini bilmek elbette imkansız. Ancak Kocaman’ın Athena’nın Poseidon’a karşı vadettiği düzen ve huzuru Kadıköy semalarına getireceğinden şüphe yok.