Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Süper Lig’e dönüş | Trabzonspor

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 28/05/2020 - 18:41 GMT+3

Burak Özgül, önümüzdeki dönemde heyecanın yeniden başlayacağı Süper Lig’de ilk yedide yer alan takımları inceliyor…

Trabzonspor

Görsel kaynağı: Eurosport

Trabzon halkının ruhu, Trabzonspor’a sirayet etti bu sene. Ani çıkışlar, sıcakkanlılık, huzur ve günün sonunda ne olursa olsun çalan bir “Karadeniz şarkısı”…
Uzun yıllar sonra lig liderliğini ciddi anlamda zorlayacaklarını, art arda galibiyetlerle lige damga vuracaklarını ama bir anda teknik direktör değişikliğine gidileceğini söyleselerdi herkes şaşırır, Trabzon halkı asla şaşırmazdı. Öyle de oldu.
İlk 26 hafta
İlk haftalar çalkantılı bir süreçten geçmişti Trabzonspor. Ligi, UEFA Avrupa Ligi maçları nedeniyle erken açtıkları için lig maçlarında sonuca gitmekte zorluk çektiler. İlk beş haftada alınan galibiyet sayısı yalnızca birdi. Oynanan oyun bir şeylerin sinyallerini verse de şebeke yeteri kadar sinyal alamıyordu. Ta ki Beşiktaş maçına kadar!
O maçta taraftarıyla bütünleşen Trabzonspor, son vuruşlardaki şansızlıklarını da kırarak, rakibini 4-1 mağlup etti. Oynanan oyun ve maç sonu yaşanan sevinç, hırçın dalgaların sakinleşeceği mesajını veriyordu. Bu maçla beraber dokuz haftalık periyotta yalnızca Göztepe’ye mağlup olan Bordo-Mavili ekip, 14. hafta itibarıyla liderin üç puan gerisinde yer alıyordu.
Alexander Sørloth
Su artık ısınmıştı. İlk haftalardaki kızgın fokurduma; yerini mutlu ve coşku dolu bir fokurdamaya bırakmıştı. Şampiyonluk kelimesinin güçlü bir şekilde zikredilmeye başlandığı dönemde Medical Park Stadyumu’nda Denizlispor’u ağırlayan bordo-mavililer, eski oyuncuları Rodallega’nın iki gol kaydettiği karşılaşmadan 2-1 mağlup ayrıldı. Bu süreçten sonra yönetim ve Ünal Karaman arasında bazı problemlerin olduğu basına sızmaya başladı. Halının altına süpürülen bu olaylar, iki hafta boyunca asgari düzeyde manşetlerde yer almaya devam etti. Trabzonspor ise bu iki haftada güzel oyunla altı puan almayı başarmıştı.
Ligin ilk devresi sona erdiği anda Ünal Karaman ile yollar ayrıldı.
Her şey, bir anda olup bitmişti.
Hayat devam ediyordu. Teknik direktörlük koltuğu için adaylar sıralanmaya çoktan başlanmıştı. Yönetim ise radikal bir karar alarak, daha önce A takımlarda teknik direktörlük yapmamış Hüseyin Çimşir’i takımın başına geçirdi. Çimşir için olumsuz görüşlerin havada uçuştuğu haftalarda Trabzonspor, oynadığı oyun ve aldığı galibiyetlerle eleştirilere adeta okkalı bir cevap verdi. Takımı başında dokuz mücadeleye çıkan Hüseyin Çimşir; altı galibiyet ve üç beraberlik alarak ligin zirvesine yerleşti.
Oyun şablonları
Ünal Karaman döneminde sık sık gördüğümüz 4-2-3-1 taktiği, Hüseyin Çimşir’le beraber tek ön liberolu 4-1-4-1 taktiğine evrildi. Büyük maçlarda ise 4-2-3-1 taktiğine dönüş yapıldı. Bu tek ön liberolu olan sistemde tercih edilen oyuncu Obi Mikel oldu. Stoperlerin arasına da girerek arka dörtlüyü beşleyen Obi; sol ve sağ iç oynayan orta saha oyuncularına biraz daha özgürlük tanıdı.
Abdulkadir Ömür’ün uzun süreli sakatlığı nedeniyle sağ kanatta; Avdijaj, Sturridge, Kamil Ahmet Çörekçi ve Yusuf Sarı’yı deneyen Ünal Karaman, bu oyunculardan istediği verimi alamadı. Bu durum, Ünal Karaman’ı alan kullanımına dair ustaca bir hamleye yöneltti. Sıklıkla sağ kanattan ataklarını yönlendiren Trabzonspor, Nwakaeme’yi sol kanatta boş bırakıp diyagonal paslarla Nijerya’lı oyuncusunu topla buluşturdu. Böylelikle rakip takım set oyununda sürekli hızlı hamlelerle kayma yapmak zorunda kaldı. Rakip defansın enerjisini yoran bu durum, bordo-mavili ekibin lehine sonuçlar doğurdu.
Sosa’yı da etkin kullanan Karaman, rakip sahanın ilk metreleri yerine, kendi takımının birinci bölgesinin son metrelerinde topun Sosa ile buluşturulması talimatını verdi. Bunu yaparken de beklere özgürlük tanıdı ve ikinci bölgede kalabalıklaşan Trabzonspor, orta sahada sıklıkla hâkimiyet kuran takım oldu.
Rakibi karşılarken adama adama oynamak yerine rakibe önce Sörloth ile yalancı baskı kurdu, ardından orta saha oyuncuları ile rakibin etkili yerlere pas atacağı kanalları kapattı. Özellikle kanatları riske atan bordo-mavililer bunun da bazı maçlarda ceremesini puan kaybı yaşayarak çekti. Büyük maçlarda ise daha emniyetli bir durum söz konusuydu. Çift ön libero ile kilitli bir orta saha ve tempoyu düşürmeye uygun bir zihniyet vardı sahada.
Daniel Sturridge
Hüseyin Çimşir ise bloklar arasındaki mesafeyi yakın tutup bu bölgedeki oyuncuların da birbirlerine yakın oynamasını sağladı. Amaç; rakibi dar alanda sıkıştırıp topu kazanma süresini pozitif anlamda indirmekti. Bunu da başardılar. Devre arası transferlerinden Ndiaye ve Guilherme, bu şablona uygun oldukları için sistem tam oturdu.
Hüseyin Çimşir’in bir başka dokunuşu da Sörloth üzerinde oldu. Top takımındayken Sörloth ikinci bölgeye gelip oyun setlerine dahil olup pas trafiğine yardımcı oldu. Onu marke eden oyuncu stoperde kaldığı için orta sahada oynayan bir oyuncu ekstra olarak görev üstlendiği için alanında boşluk bıraktı. Bu boşlukları iyi gören Sosa, özellikle kanat oyuncularının koşularını çok iyi değerlendirdi. Kanat oyuncuları da gol ve asist üreterek, uygulanan taktiğin sonuca ulaşmasında katkı sağladı.
Trio
Sörloth
Takıma katıldığı günden itibaren terinin son damlasına kadar sahada mücadelesini verdi. Gol repertuvarı oldukça geniş olan Norveç’li yıldız, 26 karşılaşmada 19 gol kaydedip altı da asist üretti. Vücudunu rakiple top arasına iyi sokan, son vuruşları sert ve düzgün olan Sörloth, kafa vuruşlarıyla da dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Çoğu maçta takımını ipten alan oyuncu oldu.
Sosa
Yaşına rağmen her maç sahanın en çok koşan iki-üç isminden biri olmayı başarıyor. Bu kadar yüksek efor sonrası çoğu oyuncunun topa vurmaya mecali kalmazken Sosa için bu kural ters işliyor. Milimetrik pasları, oyun zekası ve kaptanlığıyla takımının vazgeçilmezi oldu. 24 maçta sahaya çıkan maestro bu güzel oyununu altı gol ve altı asistle süsledi.
Nwakaeme
Bazı maçlarda çok fazla topla oynayıp olgun atağı kestiğine şahit olsak da çoğu maçta taraflı-tarafsız herkesi büyülemeyi başarıyor. Buna dilimizde, “gülü seven dikenine katlanır” diyoruz. İstediği her oyuncuyu kolayca eksiltip sonuca giden, ayak içini iyi kullanan, arkadaşlarını paslarıyla besleyen, delici ve çapraz koşularla rakibin savunma mekanizmasına zarar veren Nijerya’lı futbolcu; 10 gol ve altı asistle takımının zirvede yer almasında önemli bir rol oynadı.
Geriye ne kaldı?
  • Göztepe - Trabzonspor
  • Alanyaspor - Trabzonspor
  • Trabzonspor - Ankaragücü
  • Galatasaray - Trabzonspor
  • Trabzonspor - Antalyaspor
  • Denizlispor - Trabzonspor
  • Trabzonspor - Konyaspor
  • Kayserispor – Trabzonspor
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam