Bursa bronz aldı

Rüya gibi geçen ve şampiyonlukla sonlanan bir sezonun ardından ünvan korumak için lige başlamak büyük bir baskı yaratabilirdi Bursaspor'da. Ancak Ertuğrul Sağlam ve talebeleri lige hiç de baskı altındaymış gibi başlamadı.

Sezon başında Beşiktaş'a geri dönen Zapo'nun yerine Milan Stepanov'u (ki ilerleyen maçlarda onu da İbrahim Öztürk kesecekti) alan Bursa, forvette de serbest bırakılan Iglesias'ın yerine Nunez'i transfer etti. Timsah , orta sahayı da Insua, Steinart ve Svensson ile güçlendirdi.

İlk beş haftayı namağlup ve lider geçtikten sonra Bursaspor , Antep'te yardımcı hakemin kafasına isabet eden cisimle maçı hükmen kazandı. Bu, son olaylı maçları olmayacaktı. İlk puan kayıpları İBB ve Karabük beraberlikleri ile arka arkaya geldi. Sonraki dört haftada puan kayıplarını dizginleyemeyerek sadece bir maç kazanabilen Bursaspor, ilk mağlubiyetini ise 12. haftada Trabzonspor karşısında aldı.

Bu mağlubiyet ile üçüncülüğe düşen yeşil-beyazlılarda ritm bozukluğu kendini göstermeye başladı. Şampiyonlar Ligi maçlarının da etkisi ile “iki galibiyet, bir puan kaybı” şeklinde yaşanan bir gidişatın arından ilk yarı sona erdi. Bursaspor yine de ikinci şampiyonluk için ümitliydi.

Devre arasında iki golcü isim geldi. Jozy Altidore ve Kenny Miller. Miller'ın ilk yarıda attığı gollerle sezon sonunda hâlâ İskoçya gol kralı olacağı düşünüldüğünde bir düzine de Türkiye’de atması beklenebilirdi .

Ancak ligin ikinci yarısında her şey tepe taklak gitti. 21. haftadan 32. haftaya kadar oynanan karşılaşmalardan yalnızca iki galibiyet çıkartabilen yeşil-beyazlılar diğer takımların da kötü gitmesiyle üçüncülükten aşağıya düşmedi ama Trabzon ve Fenerbahçe'nin kopup gitmesine de seyirci kaldı. Bu durumun nedeni olarak Sercan hakkında çıkan transfer iddiaları, Volkan Şen'in disiplinsiz davranışları nedeniyle bir ara kadro dışı bırakılması gibi huzuru bozacak etmenler gösterilebilir. Bursaspor en çok ihtiyacı olduğu dönemde 2010’daki şampiyonluğun mimarlarının psikolojik olarak zayıflamasının faturasını şampiyon olamayarak ödedi. Sezon öncesi yapılan transferler de takıma bir türlü istenilen katkıyı sağlayamadı.

2003-2004 sezonunda Bursa'nın küme düşme nedeni olarak siyah-beyazlıları gösterilmesi ile başlayan Beşiktaş ile Bursaspor arasındaki husumet bu sene en çirkin halini aldı. İnönü'deki maçta yaralananlar olurken, Bursa'daki maç başlayamadı bile. Otelden güvenlik nedeni ile çıkartılmayan İstanbul ekibi doğruca evinin yolunu tuttu ve ardından PFDK'nın kararı ile Bursaspor maçı hükmen kaybetti ve 6 maç seyircisiz oynama gibi ağır bir cezaya çarptırıldı.

Tarihinin ilk Şampiyonlar Ligi grup aşamasında mücadele etmenin gururunu ve heyecanını yaşayan Bursa'da sonuç pek de istenilen gibi olmadı. Manchester United, Valencia ve Rangers'ın olduğu grupta yalnızca 1 puan alabilen yeşil-beyazlılar grubu sonuncu bitirdi. Bursa'nın tek puanını getiren golü devre arasında takıma katılan Miller, eski takımı Rangers karşısında kaydetti. Bu da ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında büyük kontrast olan Bursaspor'un sezonunun en büyük ironisiydi.

Yine de tarihindeki tek şampiyonluk dışında hiç ilk üçe girememiş bir takım için, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un 82’şer puan toplayarak diğer takımlara bariz bir üstünlük kurduğu sezon için, bu üçüncülük hiç de kötü bir sonuç değil.