Julie Kedzie, Bilim İçin Beynini Bağışladı

Julie Kedzie, 2013 yılında emekli olduğundan beri depresyon, anksiyete, hiperaktivite, dürtüsellik ve uykusuzluktan yakınıyor. Bunların hepsi CTE belirtileri anlamına geliyor.

CTE, kafaya tekrarlanan darbeler ve beyin sarsıntısı nedeniyle oluşan bir beyin rahatsızlığı olarak açıklanıyor. Zamanla giderek kötüleşen ve demansa yol açan bu durum ancak otopsi sonrasında teşhis edilebiliyor.

Bu tür semptomları ağır bir şekilde yaşayan 42 yaşındaki Kedzie, otopsi araştırmaları için beynini bağışladığını açıkladı.

BBC Sport’a konuşan MMA sporcusu, “Bu çok normal bir şey gibi görünüyor.” dedi.

Temasın yüksek olduğu sporlarda mücadele eden sporcular, ilgili risklerin daha fazla farkındalar ve bu da Beyin Sarsıntısı Mirası Vakfı (CLF)’na yapılan beyin bağışlarını artırıyor.

CLF, 2007’de araştırmaya başladığında dünya çapında yalnızca 45 CTE vakası doğrulandı ve şu anda çalışmalara Kedzie dahil 10000’den fazla kişi katıldı.

Sinirbilim alanında doktora sahibi olan ve eski bir WWE güreşçisi olan Dr. Chris Nowinski, kendi spor kariyeri boyunca kronik semptomlar yaşadıktan sonra CLF’yi kurdu.

Dr. Nowinski, “İncelediğimiz çoğu profesyonel MMA dövüşçüsü CTE’ye sahipti.” dedi.

“Henüz 70 yaşında eski UFC dövüşçülerimiz yok. O yüzden burada ne yarattığımızı tam olarak görmedik.”

Konuyla ilgili duygularını ifade eden Kedzie, “Bu spordaki kadınlara borcumu vermek istiyorum çünkü genelde erkek sporcuların beyinleri üzerine yapılan çalışmalar var ve kadın sporcuların bakış açısından tamamen farklı bir şeyler olabilir.” şeklinde konuştu.

Şu ana kadar bilim insanları CTE’nin cinsiyete bağlı olarak farklı davranıp davranmadığına dair herhangi bir sonuca varamadı.

Heather Anderson'ın ise bu yılın başlarında resmi olarak CTE tanısı konulan ilk profesyonel kadın atlet olduğunu hatırlatmakta fayda var. Anderson 2022’de 28 yaşındayken intihar etmişti ve daha önce beynini otopsi araştırması için CLF’nin Avustralya’daki vakfına bağışlamıştı.

Dr. Nowinski, “Heather Anderson, CTE’li tek kadın olmayacak ve umarım yaptığımız şeyi daha sonra değil, en kısa zamanda değiştirmeye başlarız. Kadınların bu değişime öncülük etmesi gerekiyor.”

Kedzie, MMA’de mücadele ettiği günden bu yana CTE’ye ilişkin tutum ve farkındalığın değiştiğini gördü.

“Bilgi tabanı önemli ölçüde büyüdü. UFC’yi ne kadar eleştirsem de en iyi iş onlarda. Performans Enstitüsü de çalışmalara daha fazla önem veriyor ve bence bu harika.”

Performans Enstitüsü (PI), UFC’nin Las Vegas’ta özel olarak inşa edilmiş tesisi olup dövüşçülere tıbbi destek, güç ve kondisyon, spor bilimi, beslenme ve spor psikolojisi hizmetleri de sunuyor.

PI’nın Kıdemli Başkan Yardımcısı Dr. Duncan French, UFC’nin yalnızca 650-670 dövüşçüden oluşan kendi kadrosuna değil, aynı zamanda çok daha alt seviyedeki dövüşçülere karşı da sorumluluğu olduğunu kabul ediyor.

Dr. French, “PI, sporcuların artık uyabileceği eşik değerleri ve yoğunluk yükselme seviyelerini içeren beş aşamalı bir sarsıntı protokolü oluşturdu.

“Bunu kadromuza dağıttık ve isteyen herkes için web sitesinde açık erişime sunduk.”

“Herkesin iyiliği için çabalıyoruz. Uzun vadeli sonuçları nedeniyle, bir rahatsızlığınız varsa bunun mücadele edilecek bir şey olmadığı konusunda sporcuları eğitmek, becerilerini geliştirmek ve sporcuları bilinçlendirmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.”

PI’nın 2017’de açılmasından önce UFC, 2011’de başlayan ve yaklaşık 900 dövüşçüsü tarafından oluşan bir havuzun katıldığı Profesyonel Sporcular Beyin Sağlığı Araştırmasının bir parçası olmak için Cleveland Clinic ile birlikte çalıştı.

Cleveland Clinic’te çalışan nörolog Dr. Charles Bernick, “Çalışmadan öğrendiklerimiz sayesinde katılımcılara risklerinin ne olduğu konusunda bilgi verebiliriz.” şeklinde bir açıklama yaptı.

“Yakın bir gelecekte bir boksörün, MMA dövüşçüsünün veya herhangi bir dövüş sporcusunun her yıl teste tabi tutulmasını gerektirecek bir noktaya ulaşabileceğimiz konusunda umutluyuz. Bu, bilişsel testler ve MRI taramalarıyla yapılabilecek.”

“Sporculara bilişsel eksiklik yaşamadan ulaşmak istiyoruz.”

Bilime olan katkısı için mutlu olan Kedzie son olarak, “Bu sporu çok seviyorum ve daha iyi olmasını istiyorum. Bu sporda yeterince uzun süre kalırsanız acı çekersiniz. Sporcuların korunması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

Profesyonel olarak 29 kez dövüşen Kedzie, karşılaşmalarının 16’sını kazanırken 13’ünü kaybetti. Emekli olmasının nedeni ise ikisi UFC’de olmak üzere art arda dört yenilgi alması olarak gösteriliyor.