Barry Hearn'ün devrimi

Artık bir gün Avustralya, öbür gün Brezilya, bir başka gün ise Almanya’dayız. Snooker’ın patronu Barry Hearn, federasyona gelen “Ada’ya hapsolma” eleştirilerini neredeyse her kıtaya yeni bir organizasyon koyarak izole etti. PTC adı verilen Oyuncu Turnuvaları’nın takvimdeki etkisi her geçen gün artarken, Power Snooker ve benzeri oyunu hızlandırma çalışmalarıyla spora yeni kitlenin çekilmeye çalışıldığı artık tüm kesimin kabul ettiği bir gerçek. Hearn bu tür değişimlerle başkanlığa seçildiği dönemde yanında yer alan Ronnie O’Sullivan, Stephen Maguire ve Mark Allen gibi oyuncuların bir hayli tepkisini çekse de, marka değeri konusundaki emin tavırları yoğun baskı görmesini bir nebze de olsa engelliyor. Turdaki söz sahibi oyuncuların WPBSA’ya fazla yüklenmemesinin sebeplerinden biri hâlen artış gösteren şampiyona ödülleri, (2009/10 sezonunda 3.5 milyon sterlinlik toplam para geçen sene 4.5 milyon sterline çıktı) ek olarak sıralama turnuvalarındaki “değişim yapılmama” sözü de şimdilik tutulmuş durumda. En nihayetinde 2012 yılı bu alışılmışın dışında bir yöne doğru yol alan Snooker’da hangi dinamitleri etkiler bilinmez ama bu seneki önemli turnuvaların kısa tekrarı iki satır alt kısımda.

Dünya Şampiyonası
Geri dönüş. Crucible’daki iki haftayı bu iki kelimeden daha iyi şekilde özetleyemeyiz sanırım. 2010’da masa dışındaki oyunları nedeniyle Snooker’dan 6 ay men cezası alan John Higgins Sheffield’da neden yeşil çuha üzerinde el üzerinde tutulduğunu kanıtlarcasına bir performans sergiledi. Şubat ayının başlarında kanserle uzun süredir mücadele eden babasını kaybeden Wishaw Büyücüsü, bitiminde ağlayacağı finalde Judd Trump’ı 18-15 ile geçerek modern dönemde dört kez şampiyon olan Ray Reardon, Steve Davis ve Stephen Hendry’nin arasına katıldı.

Birleşik Krallık Şampiyonası
Takvimin ikinci büyük turnuvasında ise Judd Trump rüzgârı vardı. İlk sıralama turu zaferini Çin Açık’ta elde eden 22 yaşındaki oyuncu, Ronnie-Maguire-Neil üçgeninden çıkarak geldiği finalde Mark Allen’ı bozguna uğratarak adeta “2011 benim yılım” dedi. Ronnie’ye elendikten sonra organizasyonun belirli bir bölümünde BBC için yorumculuk yapan Steve Davis’in “jenerasyonunun öncüsü” şeklinde tanımladığı Trump, yıl sonunda kariyerinin en yüksek basamağı olan 5. sırayı gördü.

Şanghay/German Masters
İki finalde de aynı isimler vardı: Mark Williams ve Mark Selby. Dünya sıralamasında bir ve ikinci konumda yer alan oyuncular yenilenen Masters formatında seyirciye keyifli bir snooker izletirken, neredeyse yedi ay arayla oynanan bu iki turnuvada tesadüfen de olsa birbirlerinin dünya sıralamasındaki yerlerini direkt etkilediler. Önce German Masters’ta kazanan Mark Williams sezonun ilk bölümünde 60.000 puan barajını geçen tek isim olup, liderliğini pekiştirdi. Sonrasındaki rövanşta ise Şanghay’da Galli oyuncuyu mağlup eden Selby, dünya bir numarası ünvanını Williams’tan alarak zirveye kuruldu.

Avustralya Açık
1989’da Hong Kong Açık ismine evrilen Asya Kıtası’ndaki ilk snooker organizasyonu Avustralya Açık, takvimden çıkarıldığı 1995 yılından sonra dönüş yapmış oldu. 35 yaşında kariyerinin ilk sıralama turnuvası zaferini Avustralya Açık’ta Mark Williams’a karşı 9-8’le elde eden Stuart Bingham’ın karar frame’indeki oyunu görülmeye değerdi.

Galler Açık
Yine Higgins, yine duygusal final. Stephen Maguire’ı zorlansa da mağlup ederek üst üste ikinci kez Galler Açık’ı kazanan John Higgins, dönem dönem uzun sessizliklerin alkışlara dönüştü kupa seremonisi sırasında “Geçen sezon burada kazandığımda babam da yanımdaydı ve şampiyonluk için ufak bir kutlama yapmıştık. Eminim ki bugün de bulutların üzerinden babam burayı izliyor ve beni gördükçe mutlu oluyor. Maçın sonuna doğru gerçekten kopma noktasına gelmiştim ama duygularımı kontrol etmek zorundaydım” ifadelerini kullanıyor.

PTC finalleri
Altısı Avrupa, altısı da Ada içinde oynanan PTC turnuvalarının finalleri yedi frame üzerinden Dublin’de yapıldı. 2005 yılından beri Snooker organizasyonu düzenlemeyen İrlanda’da kupayı kaldıran isim finalde rakibi Martin Gould’a frame dahi vermeyen 2005 Dünya Şampiyonu Shaun Murphy’di.