Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Dünya Kısa Kulvar 2012 - Burcu Dolunay: Çocuğumun yüzücü olmasını istemem

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 11/12/2012 - 23:06 GMT+2

Avrupa dördüncüsü yüzücü Burcu Dolunay, Eurosport spikerleri Emre Yazıcıol ve Caner Eler'le gerçekleştirdiği röportajda "Çocuğumun bireysel spor yapmasını istemezdim" dedi.

burcu dolunay

Görsel kaynağı: AA

Mill takım hocalarıyla konuştuğumuzda Türkiye’de yüzme sporunun profesyonelleşmesi denildiği zaman hep seni örnek gösteriyorlar. Hemen senin adın öne çıkıyor, ilk kez bir yüzücümüz yüzmenin gereklerini tam olarak yaptı ve başarı geldi diyorlar, bu nasıl oldu?
Dimitri Mancevic'le tanıştığımda ona çok fazla bir şey paylaşmamış olmamıza rağmen inandım. Birkaç antrenmanını izlemiştim ve sistemi çok farklıydı. Gözüm kapalı inandım diyebilirim, zaten ilk başlayan bendim. Benden 3-4 ay sonra diğer sporcular başladı, sonra da yükselti kamplarıyla kadromuz genişledi. Bu geçen süreçte onun kurmuş olduğu sistemi hiçbir eksik olmadan tamamladığım için gelen yarış sonuçlarıyla beraber doğru bir seçim yapmış olduğuma ve onun doğru insan olduğuna sonuna kadar inanmaya devam ettim. Her sene, her yarış derecelerim katlanarak daha yukarı çıktı. Ama her şeyin başının doğru ve kanıtlanmış bir sistem olduğunu düşünüyorum.
Yeni sisteme adapte olmak, dünyada bu iş nasıl yapılıyorsa onlar gibi yaşamak zorladı mı seni ilk başta?
Çok zorladı çünkü benim diğer sporcular gibi geçmiş yüzme kariyerim yoktu. Çalışmaya başlamıştım ve haftanın sadece dört günü yüzüyordum. Hiç kara antrenmanı yapmıyordum. Çok eksiktim Dimitri’yle başladığım zaman. O yüzden diğer sporculara göre adaptasyon sürecim daha uzun sürdü. Ama her şeyi eksiksiz uyguladığım için geri dönüşleri daha çabuk almaya başladım. Antrenman konusunda ise şunu söyleyebilirim, her halde tamamen adapte olmam bu senenin Mart ayını bulmuştur, ki bu da iki yıllık bir süreç demek. Antrenmanlara adaptasyon benim için daha zordu çünkü yarışlarda bir şekilde bir şeyleri yapabiliyorsunuz, ama antrenmanda her şeyi tam olarak yapabilmem uzun bir zaman aldı. Çünkü iki sene hiç yüzmemiştim, sırt yüzüyordum, daha sonra serbeste adapte olmaya çalışmıştım, sonra Dimitri’ye kadar olan dönemde antrenör değişiklikleri yaşandı. Daha sonra yüzme kariyerime son verip sadece hobi olarak yüzmeye başladım. Bunlardan sonra bir anda profesyonel sisteme dahil olmak hem psikolojik hem fizyoloijk olarak çok zordu.
Kariyerine ve hayatına baktığın zaman zaten yüzmeye başlama hikayen ve geçirdiğin trafik kazası gibi çok şey var. Bu anlattıklarınla birleşince kendinle gurur duyuyorsundur.
Buralara gelebilmek, özellikle yurtdışının aksine yaş ortalaması çok düşük olan Türkiye’de gurur verici. En büyük sporcu benim, üniversiteyi bitireli çok büyük bir süre oldu. Şu anda milli takım sistemine dahil olan sporcuların çoğu henüz lise öğrencisi. Üniversitede olan sporcular da olsa da biraz bölünmüş durumdayız. O yüzden en büyük benim. 2008 yılında beklenti daha büyükken Olimpiyat’a gidemeyip 28 yaşında A barajıyla gitmiş olmam ailem ve çalıştığım ekip için çok gurur verici bir şey.
Türkiye tarihinde ilk kez A barajıyla Olimpiyat’a giden sporcu oldun. Bu en büyük gurur diyebiliriz. Son Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası’nda yaptıklarınla da gençler için yüzmenin ilham veren ismisin. Bununla ilgili neler düşünüyorsun? Senin sayende belki birçok çocuk yüzmeye başlıyor. Bu da büyük bir mutluluk olsa gerek senin için.
Bu çok büyük bir mutluluk çünkü sizin yanınızda, yakın çevrenizde, sizinle aynı şartlardaki biri bunu gerçekleştiriyorsa en basit mesaj olur, “O yaptıysa ben de yapabilirim” mesajı. Ama önemli olan her şeyi sonuna kadar, ne gerektiriyorsa yapmak, fedakarlığından, beslenmesinden, evden uzakta yaşamaktan, sıkıntılarla tek başınıza boğuşmaktan bahsediyorum. “Türkiye’den A barajı çıkmaz” deniliyordu, Dimitri’yle çalıştığımız halde bu yorumları çok duyduk. Yapılan son teknik toplantıda bile “zaten kimse A barajını geçemez” deniliyordu. bunu en yakınlarınızdan duymak çok ağır bir şey. Ben hem buna bir cevap vermiş oldum, hem de hayatlarında yüzme olan kişilere örnek oldum. Ben yaptıysam herkes yapabilir. A barajının geçilmesi çok zordu, ama artık geçildi. Bundan sonra geçecek kişilerin de yolları nispeten daha kolay olacak.
İlk defa Avrupa Şampiyonası’nda final yüzdüm. Bu heyecan vericiydi, çünkü ne kadar uluslararası şampiyonada heyecanla baş etmeye alışmış olsanız da sizden bir şey beklendiği zaman da ekstra bir adrenalin oluşuyor. Avrupa kamuoyunda da podyum adayıydın, böyle bir baskıyla gittin.
Ben oraya giderken listelerde iyi gözüktüğümü biliyordum, fakat kendimi hiçbir zaman o grubun içinde görmüyordum. Ancak önce seçmelerde, sonra yarı finalde insanları teker teker geçtiğim ve finalde de dördüncü olduğumda “vay be, Avrupa dördüncülüğü” dedim, hem de 100 metre serbest gibi çok fazla rekabet ve insan olan, birkaç salisenin bile önemli olduğu yerde o başarıyı elde etmiş olmak beni çok mutlu etti.
Bu spor senin hayatını verdiğin bir spor, ve dünyadaki en ağır sporlardan birisi. Mükemmel bir spor tabii, ama verdiğin şeylerle, yaptığın fedakarlıklarla bunun geri dönüşü aynı oranda değil. Bunu sen de doğru buluyorsun. Gençlere örnek olan bir insansın. Çocuğunun yüzücü olmasını ister miydin, yoksa tenis gibi daha kolay yoldan para kazanılabilen tenis gibi, sizden 100 kat daha az antrenman yapılan var, bunlara mı yönelmesini isterdin. Burada bir adaletsizlik olduğunu düşünüyor musun?
Çok zor bir soru, ama çok büyük bir adaletsizlik olduğuna katılıyorum. Para kazanmaktan ziyade hak ettiği değeri bulmasını istiyorum bu sporun. Para kazanılıyor çünkü, belki üç eksik, belki beş fazla, sizin o dönemki başarılarına göre değişiyor. Ama siz bu kadar çaba harcayıp, fedakarlık yapıp hak ettiğiniz değeri göremiyorsanız o zaman ne kadar para kazandığınızın hiçbir önemi kalmıyor. Şu an sistem çok değişti, bizim bugün kasarak yaptığımız şeyleri çocuklarımız çok daha rahat yapacaklar, biz final konuşurken onlar madalya konuşacaklar.
Benim içinden voleybol geçer herhalde, çünkü ben takım sporu yapmak çok isterdim. Bireysel sporlarda çok fazla baskı var ve ben hiç hoş olmayan şeyler yaşadım. En acı tarafı ise bu hiç hoş olmayan şeylerin hepsini A barajını geçtikten sonra yaşadım. O yüzden bana çok ağır gelen şeyler var. Takım sporlarında da zorluklar olduğuna eminim, takım içinde de, takımla birlikte bir şeyler yaparken de, ama orada başka bir ruh olduğunu düşünüyorum. İnsanlar bencil değil, sonuçta bir şeye tek başınıza değil birbirinizi destekleyerek ulaşacaksınız ve bunu herkes biliyor olacak. Ama yüzmede çok yalnızsınız. Herkes yanınızdaymış gibi görünüyor ama değil. Bu çok ağır bir şey, çünkü diğer sporlara göre çok fazla emek harcıyorsunuz. Sonuç olarak ise diğer sporlardan çok daha alçak bir seviyedesiniz.
Son bir soru, uzun senelerdir bu sporun içindesin. Şimdi baktığın zaman bu yarışların burada olması, medya ilgisi, on sene önce bunları tahmin edebilir miydin? Biraz da senin sayende bir şeyler olmaya başladı. Bundan memnunsundur sanırım.
Evet, çok memnunum. Doğru bir yolda olduğuna eminim. Kısa Kulvar Dünya Şampiyonası, Olimpiyat ve uzun kulvarın ardından en önemli organizasyon. Üç sene önce Avrupa Şampiyonası’nda büyük sıkıntılar yaşanmıştı, ama bugün herkes her şeyden memnun. Teknik toplantıda hiçbir soru sorulmamış. Yarışlar henüz başlamamasına rağmen hiç bir eksiğimiz yok, bundan sonra da eksik olmayacağına inanıyorum ve bunun üstesinden çok güzel bir şekilde geleceğimizi düşünüyorum.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam