Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Caner Eler yazdı

Eurosport
TarafındanEurosport

Yayınlandı 26/12/2011 - 13:07 GMT+2

Fransa Bisiklet Turu'nda muhteşem bir zafere ulaşarak tarihe geçen Avustralyalı Cadel Evans'ın hikâyesini Caner Eler yazdı.

2011 Tour de France Presse Cadel Evans

Görsel kaynağı: AFP

Ünlü Avustralyalı tarihçi-yazar Geoffrey Blainey, Avustralya’nın sosyolojik ve tarihsel açıdan şekillenmesini, ülkenin dünyanın diğer yerlerine bir hayli uzak olmasına bağlar; “The Tyranny of Distance” adlı eserinde. Boş vaktinin büyük bölümünü Armidale’deki okul kütüphanesinde geçirmeyi seven küçük Cadel ise TenTen ve Asterix okuyarak diğer ülkelere ilgi duymaya başlar. Okudukları arasında Blainey’nin eseri de vardır. Bir yandan da çok küçük yaşta aldığı ilk bisikletinin akabinde daha 12 yaşında dağ bisikletinde ülke çapında başarılar elde eder. 1976 Montreal Olimpiyat Oyunları’nda ülkenin tek bir madalya alamaması sonucu oluşturulan Avustralya Spor Enstitüsü’nün bisiklet programına kabul edilir. O yıllarda yapılan performans testlerinde akciğer ve kanının oksijen taşıma kapasitesi, pedala uygulayabildiği kilo başına düşen güç gibi değerleri çok üst düzey çıkar. "Turda şansa ihtiyacınız olmasının yanı sıra, acıyı karşılama kapasitenizin de çok yüksek olması gerekir. Cadel o yaşlardan itibaren zaten tüm bu kalitelere haizdi" diye anlatır Spor Enstitüsü’nün bisiklet programı direktörü Dave Sanders.
Cadel 20’li yaşlarının başında, ülkesi Avustralya’dan yol bisikletinde ilerlemek ve bir gün Fransa Bisiklet Turu’nu kazanma rüyasıyla Kuzey İtalya’nın yolunu tutar. Gittiği ilk günlerde ülkesinden uzakta kendini çok yalnız hissetmekte hatta Blainey’nin kitabından pasajlar vererek konuşmaktadır. Kader onun yolunu Milano yakınlarında Mapei Çalışma Merkezi’nde ünlü İtalyan Antrenör Aldo Sassi ile kesiştirince her şey daha iyiye gitmeye başlar. Hatta İtalyan piyano hocası eşi Chiara ile de onun vasıtasıyla tanışır. 2002’den itibaren, Sassi’nin doping karşıtı, yenilikçi bisikletçi yetiştirme ve çalıştırma felsefesiyle yoğrulmaya başlar. Cadel’in tek avantajı doğuştan gelen fiziksel yetenekleri değil disiplin, azim, çalışkanlık, kendini işine adama ve fedakarlık gibi erdemleri de bünyesinde barındırmasıdır.

2007 ve 2008 Fransa Bisiklet Turları’nda aldığı ikincilikler, yaşadığı şanssız sakatlık ve mekanik problemler nedeniyle hep “kaybeden”, “yetersiz”, “pısırık” gibi yaftalar yapıştırılır. 2009 yılında, Lotto takımıyla son yılında, İsviçre’de yaşadığı kasaba Stabio’ya çok yakın olan Mendrisio kentindeki Dünya Şampiyonası’nda aldığı zafer, onun tüm bu zihinsel çekincelerini, başarıya giden yoldaki toz bulutunu dağıtan olay oldu.
Geçen yıl Tour’da sarı mayoyu giydikten sonra dirseğinin kırılması dahi onun moralini bozamıyordu artık. Mentörü Aldo Sassi’nin kanser hastalığıyla boğuşması onu bir yandan çok üzmüş, bir yandan da artık hocasının onuruna yarışmaya başlamıştı. 2011 Fransa Bisiklet Turu’na gelindiğinde ise herkesin problemler yaşadığı yağmurlu, fırtınalı etaplarda dahi sadık takımı onu bir Roma Lejyonu gibi koruyup, kazasız belasız ilerlemesini sağladı. Lakin iş Pireneler - Alpler gibi zirvesinde derin yalnızlığın hissedildiği yerlerde tutunmaya gelince, yıllar öncesinde yalnızlığa alışan bu yılmaz savaşçı aklında birkaç ay önce vefat eden Aldo Sassi’nin “Bir gün Fransa Bisiklet Turu’nu kazanıp komple bir bisikletçi olacaksın” sözlerinin ona eşlik etmesiyle devam etmeyi başardı. 20. Etapta Grenoble’un Avustralya ve Lüksemburg bayraklarıyla kaplandığı güne gelindiğinde ise Andy Schleck’ten 57 saniye geride olan Cadel’e bireysel zamana karşıda sonsuz bir devamlılık gücü gerekiyordu. Annesi Helen onu dünyaya getirmek için çabalarken, bebek Cadel üç hafta geç doğmayı tercih etmiş, neyse ki burnu kırılma pahasına da olsa ilk nefesini almayı başarmıştı. Belki de savaşçı ruhu daha dünyadaki ilk nefesinden ileri geliyordu. 14 Şubat 1977’de doğan Cadel, 24 Temmuz 2011’de Fransa Bisiklet Turu’nun en yaşlı üçüncü şampiyonu oluyordu.

Kağıt üzerinde sadece üç hafta gözüken kan, ter ve gözyaşının sonunda değil, Cadel Tenten okurken yerini öğrendiği Tibet’te yaşananlara duyarsız kalmayacak kadar duygusal bir aile adamı ve metronom ritminde çevirdiği pedallarla çıktığı yollarda umursamaz bir savaşçı olarak yaklaşık 20 yıllık emeklerin karşılığını alıyordu… Üstelik şanssızlıklardan da sıyrılarak… Blainey’nin uzak ülkesinin kahramanı Cadel Evans’ı Avrupa’ya yakınlaştıran Aldo Sassi, belki de eşi Chiara’nın dediği gibi, onu bir koruyucu melek gibi izlemişti bir yerlerden. Cadel’in dediği gibi Aldo Sassi artık rahat uyuyacak… Hem de çok rahat…
picture

Cadel Evans, Tirreno-Adriatico, 11 March 2011

Görsel kaynağı: Imago

picture

2011 Tour de France Cadel Evans Podium

Görsel kaynağı: AFP

Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam