Liverpool'un yediği 3 golün perde arkası!

Liverpool, İngiltere Ligi’nin Premier Lig adını aldığı 1992 yılından beri almak istediği ilk şampiyonluk yolunda Crystal Palace deplasmanında 3-0 öne geçtiği maçın 3-3'e gelmesine engel olamadı ve çok önemli bir galibiyetten oldu. 

Bu maç belki de şampiyonluğun kaçmasına sebep olacak skor ile bitti; 0-3'lük bir skor avantajını yaklamışken üst üste yenen 2 gol ve son dakiklarda gelen 3. gol. Peki Crystal Palace'ın bulduğu bu 3 gol nasıl oluştu?

Crystal Palace oyuncusu 3. bölgedeki iki arkadaşından boşta olanı çok rahat bir şekilde görüyor ve pasını aktarıyor. Liverpool stoperinin eliyle işaret ederek belki de boşta olan oyuncuya dikkat çekmesi önemli. Ancak geç kalınıyor. 

Pas bağlantısı kesilmediği gibi 3. bölgede topla buluşan hücum oyuncusu demarke durumda topu düzeltiyor ve ceza sahasından vuruşunu gerçekleştiriyor. Savunmaya da çarpan top ağlarla buluşuyor. 

1-3 üstünlüğü bulunan bu tecrübedeki bir takım nasıl olur 7 oyuncusu ile hücuma katılır düşündürücü. Burada tamamen kendi sahasına kapanmasından bahsetmiyorum elbette, ancak kontrollü olmakta, konsantre olmakta fayda var. 

1-3, deplasmanda son 10 dakikada pekala oyunu ağırlaştırarak, topu kendinde saklayarak, ayağa pas yaparak, tecrübe ile eritilebilecek ve galibiyete taşıyacak bir skor. Ancak bu kontrayı yiyen Liverpool 2. gole engel olamıyor.

İki dakika ara ile gelen 2 gol sonrası Liverpool'lı oyuncuların paniklediğini gördük. 88. dakikada 3. bölgeye "şişirilen" uzun bir top sırasında Liverpool savunması tamamen paralize gözüküyor. 

Dengesiz savunmanın arkasına sektirilen top sırasında iki hücum oyuncusu da gol pozisyonuna girecek konumdalar. Liverpool savunmasının paylaşım sorunları golün habercisi. Kaleci ile karşı karşıya çok rahat bir gol vuruşu yapan Palace'lı oyuncu 3. golü buluyor. 

Çok büyük bir sürpriz olmaz ise Liverpool'un şampiyonluğu kaçırdığını söyleyebiliriz. İyi tarafından bakacak olursak  travmatik bir sonuç olsa da Liverpoollu genç oyuncular için önemli bir tecrübe olsa gerek. Ayrıca Şampiyonlar Ligi gibi önemli bir gerçek de var. 

Ivan Kile