Şampiyonlar Ligi - Bağış Erten: İdeolojilerin maçı

Ben bir futbolsever olarak heyecanlıyım. Bu aşamalarda El Clasico izlemekten hafif sıkılmış bir futbolsever olarak farklı bir eşleşme izleyecek olmak güzel. Grup aşamasındaki maçlarda Dortmund herkesi şaşırtmıştı ama bu kez Real Madrid'in ve Mourinho'nun sahada söyleyeceği şeyler var.

Jürgen Klopp'un Borussia Dortmund’u bu sezon Şampiyonlar Ligi'nin yenilgisiz tek takımı. Bu başarı onlar için sürpriz miydi? Bu masalı sürdürebilecek durumdalar mı?
Borussia Dortmund bir proje, bir başarı projesi. Önceki sezonlarda kendi liginde bütün takımlara kafa tutmuş, Bayern Münih gibi bir ekip karşısında şampiyonluklar yaşamış, korkusuz ve cesur bir takım.

Bütün bunları kendi değerleri ile yapmaya çalışıyorlar. Bu sezon ligde şampiyon olamadılar, Şampiyonlar Ligi de onlar için son hedef tahtası. O yüzden bu karşılaşma öncesinde Jürgen Klopp yönetimindeki Borussia Dortmund'u azımsamak haksızlık olur.

Real Madrid lige erken havlu attı. Ana hedef olarak Şampiyonlar Ligi'ni koydular. Mourinho'nun öğrencileri sizce bunu başarabilecekler mi?
Bu sezon Real Madrid ile Mourinho arasında bir rekabet var. Şampiyonlar Ligi'ni en fazla isteyen taraf sadece Real Madrid değil, ondan daha fazla isteyen bir Jose Mourinho var. Birden fazla takımla bu başarıyı elde etmiş olmak ya da sezon sonunda Real Madrid ile geleceğini konuşurken masaya daha güçlü oturabilmek için Jose Mourinho bu kupayı herkesten çok istiyor. O yüzden hayli değişik iki karşılaşma olacak.

Maçtan önce teknik direktörlerin açıklamaları ile oluşan gergin hava kimi olumlu ya da olumsuz etkiler?
Bu bir 'ideolojik' maç. Açıkcası bu açıklamaların hepsinin arkasında bu fikrin yer aldığını düşünüyorum. Bir tarafta paranın alabileceği ve bir takım olarak da kurulabilecek en güçlü ekip var. Evet, Real Madrid bugün Mourinho ayarıyla daha dar bir takım ama içindeki Galacticos ideolojisi ve gerçeği göz ardı edilemez.

Öbür tarafta ise aslında kendi değerlerini yaratabilme ile övünen ve dünyada herkese örnek olabilecek bir projeyi yaratan, kendi öz değerleri, öz kaynakları ile bir şeyler yapmaya çalışan bir takım var. Bu futbolun ideolojik olarak iki uç kanadıdır. Bazıları Real Madrid olmak ister, bazıları Borussia Dortmund.

Hiç kimse Real Madrid ve Borussia Dortmund olamaz, sadece benzemeye çalışır. Teknik direktörlerin maçtan önceki açıklamaları da sanki bunu vurgular nitelikteydi.

Real Madrid'den Liverpool'a, devre arasında da Liverpool'dan eski takımı Borussia Dortmund'a transfer olan Nuri Şahin'den nasıl bir performans bekliyorsunuz?
Jürgen Klopp ligin ikinci yarısında inatla Nuri Şahin'e yer verdi Bu akşam da verecek mi emin değilim. Ama bildiğim ve emin olduğum bir şey var, Nuri Şahin'in de Real Madrid'e söyleyecek birkaç sözü olduğu. Çünkü oraya giderken Almanya Ligi'nin en iyi oyuncusuydu, hatta Mesut'tan bile iyiydi. Şimdi kariyere düşüşe geçmiş, ne olacağı belli olmayan bir yıldız. Tekrar eski mertebesine yükselmesi için Real Madrid karşısında kendisini göstermesi gerekiyor.

Böyle eşleşmelerden galip çıkmak için bazı isimlerin üst düzey performanslar sergilemesi lazım. İki takımda da bu maç sahada performansı ile öne çıkabilecek isimler sizce kimler?
Aslında bu soruya her futbolsever benzer şeyler söyleyecektir. Tabii ki Ronaldo, Mesut gibi yıldız futbolculardan, ya da bu maç için öne çıkması beklenen Di Maria ya da Xabi Alonso gibi futbolculardan ekstra performanslar gelebilir. Ama karşı tarafta da inanılmaz bir üçlü var. Mario Götze, Robert Lewandowski ve Marco Reus.

Son olarak Alman ekibinin şampiyonluklarında da büyük katlkısı olan Mario Götze'nin Bayern Münih'e transfer olduğu açıklandı. Götze'nin transferi sizce bu maçlarda Dortmund'u nasıl etkiler?
Bu transfer daha önce bahsettiğim 'ideolojik' dünyanın bir parçası. Bayern Münih de Real Madrid'in Almanya versiyonu, hatta daha acımasızı, daha toleranssızı. Bayern Münih'in en büyük güç kaynağı kendi liginde yükselmiş, güçlenmiş takımların en iyi futbolcularını transfer etmeleri. Buna Dortmund'u bile dahil ediyor olmaları Almanya Ligi adına son derece üzücü tabii ki.

Mario Götze'nin de kararına saygı duymaktan başka yapabilecek bir şeyimiz yok. Bu devirde futbolcuları bazı değerlere bağlı kalmakla sınırlayamıyoruz ne yazık ki. Ama bu eşleşme açısından değerlendirirsek de Götze''nin bu takıma bir borcu var. Madem Bayern Münih ile anlaştı, gitmeden evvel öz yuvasına bir şeyler göstermesi lazım. Daha önce göstermişti ama uzun sakatlıklarla uğraştı. Bu sefer bir hediye daha lazım.