‘’Tatami benim yerim, orada patron benim.’’ Dilara Bozan İle Özel Röportaj

Okula 1 yıl erken başladığım için yaşıtlarımdan fiziken biraz daha küçük ve sessiz bir çocuktum. Maalesef zorbalığa uğradığım oluyordu. Tesadüfen annemin gençken kung fuya gittiği salonda karate kursu açıldı. Ailem de kendimi savunabilmem için beni karateye yazdırdı ve 6 yaşından beri karate sporu ile ilgileniyorum. Hem annemin yarım kalan hayallerini gerçekleştirdim hem de hayatıma yön verecek olan karate ile tanışmış oldum.

Yılın her dönemi müsabakalarımız oluyor ve kimi zaman milli takım kamplarında planlı programlı bir çalışma sürecinde olsak da bunun dışında bireysel olarak hazırlanmamız gereken dönemler de oluyor. Bireysel olarak kendimi hazır tutmak için sosyal hayatımı antrenman programıma göre düzenlemeye özen gösteriyorum. Karate hayatımda her zaman birinci planda oldu ve bu başarı grafiğini buna borçluyum.

Şampiyon olmayı çok istediğim bir yarışmayı bronz madalya ile tamamladım. İçim buruk olsa da 9 yıldır üst üste madalya kazanmış istikrarlı bir sporcu olarak doğru yolda olduğuma inanıyorum. Bu kez ufak aksilikler sonucu altın madalyayı kaçırdım ama bu kürsü sayesinde haziranda Polonya’da yapılacak olan Avrupa Oyunları’na kota almayı başardığım için çok mutluyum. Şampiyona öncesinde ise haftalık ve aylık antrenman programımım içerisinde kuvvet, kondisyon ve karate antrenmanları bulunuyor. Yarışma süreci yaklaştıkça karate antrenmanlarımın sayısı artıyor.

Karateyle çok özel bir ilişkimiz var. Bazı dönemler psikolojik ve fiziki olarak çok zorlanmama rağmen hayatımda her zaman kendimi en güzel ifade edebildiğim yeri tataminin içerisi olarak görüyorum. En stresli ve zorlu maçlarda kendimi bu şekilde motive edip rahatlatıyorum. Tatami benim yerim, orada patron benim.

Sosyal yaşantım çok önemli. Ailem, arkadaşlarım ve sevdiklerimle her türlü aktivite bana çok iyi gelir. Olduğum her yerin ve her anın tadını çıkarmaya çalışarak yaşayan bir insanım. Ayrıca kendimle baş başa vakit geçirmeyi çok seviyorum. Kendime hediye alırım, kahve ısmarlarım. Kendimi kendime özel hissettirmek beni çok mutlu eder.

2015 Büyükler Avrupa Şampiyonası’na tekrar dönmek isterdim. Ferdi ve takım olarak ilk kez finale kalma başarısı gösterip tarihe önemli bir not düşmüştüm. O anki duygularımı hatırlamayı ve tekrar hissetmeyi çok isterdim.

Spor insana öz disiplin kazandırır. Küçük yaştan itibaren sürekli her alanda daha iyi olmaya yönelik çalışmalar yaparken bulursun kendini ve özgüven aşılar. Özellikle kız çocuklarının kendini savunmayı öğrenmesini ve kendini özgürce ifade edebilecekleri bir alan keşfetmesini istiyorum. Okulda velilerime mutlaka tavsiye edip yönlendiriyorum.

Bugüne kadar branşımda çok güzel ilkler gerçekleştirdim. Ülkemize Dünya ve Avrupa arenalarında altın madalyalar getirmek istiyorum. 26 yaşında hem tecrübeli hemde genç bir sporcuyum bunu lehime kullanarak uzun yıllar şampiyonluk serileri elde edebilirim.