Dünya Kısa Kulvar 2012 - Ali Birinci: Seyirciyi havuza bekliyoruz / ÖZEL

Bu şampiyonaya hazırlık Olimpiyat’tan iki hafta sonra başladı. 22 Ağustos’ta kamplarımıza başladık. İki tane yurtdışı kampı ve iki tane yükselti kampıyla çalışmalarımızı yaptık. Yükselti kamplarının neticesinde Avrupa Şampiyonası’na katıldık. Avrupa Şampiyonası beklentilerimizi karşıladı ve keyifli yarışlar çıkarttık. Seviyenin yükselttiğimizi göstermiş olduk. Buranın da çok keyifli olacağını düşünüyoruz.

Maalesef öyle. Bizim Avrupa Şampiyonası’nda elde ettiğimiz başarılar son iki senelik çalışmaların karşılığı. Dünyada ise bu çalışmalar çok daha uzun süreli ve sistematik. Biz henüz yeni başladık ve emeğimizin karşılığını aldık, ama üst seviyeye çıkmak adına minimum dört sene daha aynı şekilde çalışmamız gerekiyor ki akşam seansında daha çok yer alıp madalya için yüzebilelim.

Bu şampiyonadaki hedeflerimize gelince yarı finalleri görüp finallere geçişi sağlamayı istiyoruz. Dört sporcumuzla yarı finallerimiz kesin gibi: Burcu Dolunay, Buse Günaydın, İskender Başlakov ve Arda Gürdal. Bunların yarı finallerini garanti olarak görüyorum. Bu sporcular Avrupada ilk sekizdeki sporcular. Dünya Şampiyonası’nda da yarı final görmeleri gerekir.

Dediğim gibi bu dört sporcunun üzerinde yoğunlaşacak. Avrupa Şampiyonası’nda dünya seviyesinde yüzdüler, burada da final şansları var.

“Kısa Kulvar”daki sıkıntı sadece yüzme dışındaki insanlarda değil, camianın içinde de var. Bir nebze dudak bükülüyor 25 metreye. Ama iş yarış, herkes aynı şartlarda yüzüyor. Yarışma hala Dünya Şampiyonası, tek fark kulvarın uzunluğu. Yine en önemli sporcular havuza geliyor. Herhangi bir şekilde yarışmayı küçümseme lüksümüz yok. Bu bir Dünya Şampiyonası ama yüzmenin içinden de böyle yaklaşımlar olabiliyor.

Çok çok güzel oldu. Emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum. Yurtdışındaki havuz komplekslerine göre farklı ama bu bizim için bir avantaj.

Tribünlerin fazlalığı ve yüksekliği, sahaya hakimiyeti, havuzun dört bir taraftan etkili bir şekilde kullanılabilmesi, Güney Afrika’nın ve Brezilya’nın antrenörü mükemmel olduğunu söylediler. Herkes memnun ve daha önce böyle bir ortamda yüzmediklerini söylediler. Bu tarz bir ortam daha önce ABD’de yapılmış, bir buz hokeyi salonu yüzme havuzuna çevrilmişti. Orayı görmüş olanlar aynı havayı hissedebiliyorlar ama bizim burada organizasyonu dikkate aldığımızı ve görevlilerin-gönüllülerin diğer ülkelere nazaran canla başla çalıştıklarını söyleyebilirim.

İlk olarak, erkek sporculardan Ryan Lochte burada ve onu ağırlıyor olmak, yarışlarını canlı seyredecek olmak büyük bir heyecan olacak. Lochte’nin en büyük şanssızlığı Phelps’le aynı jenerasyona denk gelmiş olması, yoksa dünyanın konuşacağı bir numaralı yüzücü, belki de tarihin en büyüğü olacaktı. Şanssızlığı Phelps gibi bir efsaneyle karşı karşıya gelmiş olması.

Kadınlarda da iki genç sporcuyu, 1996’lı Ye Shiwen’i ve 1997’li Meilutyte’yi merakla bekliyorum. Olimpiyat’ın yıldızı iki genç sporcu. Onları burada seyretmek büyük bir keyif olacaktır.

Seyirciye gelince, alışık olmadığımız bir ortam olacak. Türkiye’de maalesef spor seyretme kültürü yok, hatta bunu tekerlekli sandalye basketbol maçında da gördük. Olayın sporla ya da izlemekle ilgili bir şeyini yakalayamıyoruz. Ama biz yüzmede daha önceki tenis ve basketbol turnuvalarındaki gibi bir seyirci kitlesi bekliyoruz.

En büyük isteğimiz seyircilerin sporcularımızı gönülden desteklemesi. Artı tabii ki en önemli kural start esnasında seyircilerin sessiz kalmaları ve desteklemeye daha sonra başlaması. Trabzon’daki Gençlik Oyunları’nda halkın ilgisi çok fazlaydı ve sporcularımızı üstünde çok olumlu bir etkileri olmuştu. Oradaki 50 metrelik havuzun ikinci yarısında seyirciler oturuyordu, ilk yarıda sporcular vardı ve ikinci yarıda yüzen sporcuların performansları çok çok daha fazlaydı çünkü seyircilerle birlikte onlar da coşuyorlardı. Burada da sporcularımdan ve seyircilerden benzer bir performans bekliyorum.