Houston, bir çözümümüz var

Malumunuz, Apollo 13 mürettebatının Ay’a ayak basma hedefiyle başlayan fakat birçok sorun nedeniyle yaşamlarının söz konusu olduğu görev bir meta hâline dönüşen cümleyle anılıyor: “Houston, bir sorunumuz var.”

Tabii bu sefer bahsedeceğimiz konu işin hobi kısmıyla alakalı ve olumlu bir durum. Zira Houston Rockets, daha önceden pek denenmeyen ilk beş formasyonlarıyla ilginç şeyler yapıyor. Takımın genel menajeri Daryl Morey ve baş antrenör Mike D’Antoni, sezon başı sorunlara böylelikle çözüm bulmuş gibiler.

Clint Capela’yı takasla gönderip karşılığında bir forvet olan Robert Covington’ı alan Rockets’ın kadrosunda pivot olarak yalnızca Tyson Chandler ve Isaiah Hartenstein bulunuyor. Bu ikilinin süreleri kısıtlı. Yani son oluşan denklemde Russell Westbrook, James Harden, Robert Covington, Danuel House ve PJ Tucker beşlisi maça başlıyor. Kenardan ise takıma geçtiğimiz hafta katılan DeMarre Carroll ve Jeff Green’in yanı sıra Austin Rivers, Eric Gordon ve Ben McLemore rotasyonu katkı veriyorlar.

Teksas ekibinin sezon başındaki en büyük problemi top paylaşımıydı. Harden ve Westbrook ikilisinin topla fazla oynamayı sevmeleri ve sürekli olarak izolasyon (ikisi maç başına toplam 22,9 izolasyon oyunu oynuyor) hücumu kullanmaları takımın diğer parçalarını bir nevi etkisiz hâle getiriyordu. Beş yıl 90 milyon dolarlık kontratı olan Capela, hücumdaki asıl verimini perde oyunlarındaki devrilmeyle elde ettiği için bu durum en çok onu zora sokuyordu. Zira Gordon, Tucker, Rivers gibi parçalar nokta şutör rolüyle bu topsuz oyun düzenine uyum sağlayabilirlerken, yıldız pivotun toplu bölgedeki etkinliği daha yüksekti.

Capela, tepeye çıkmayıp sürekli olarak boyalı alanda kaldığı için Westbrook’un boyalı alan deliciliği zarar görüyordu. Harden ise hızla penetre ettikten sonra dışarıya çıkıp kullandığı üçlüklerinin konfor alanını kaybediyordu. Yani işin özü takımın boş alan geometrisi istenilen ölçüde değildi.

Rockets, Capela gittikten sonra takım olarak maç başına 6,1 daha fazla üçlük kullanıyor. Takımın pace ve hücum reytingi az da olsa artarken işin asıl çözümü drive üzerine kurulu. Capela varken maç başına 24,1 kez drive eden Westbrook, 9,5 sayı üretiyordu. Capela gittikten sonra maç başına 21,9 kez drive eden yıldız oyun kurucu, bu hücumlardan 12,7 sayı üreterek bu alanda lig liderliğini almış durumda.

Tabii Westbrook’un drive etmesi yalnızca bireysel bir istatistik artışı getirmiyor. RW, hücumda pivot rolüne geçip olabildiğinde boyalı alanı kullandığı için Harden’ın tepedeki opsiyonları boşalmış durumda. Skor üretme konusunda çıtayı birkaç seviye daha yükselten Harden’ın Capela gittikten sonra isabetli üçlük yüzdesi tam %9,1 arttı.

Takımın baş antrenörü Mike D’Antoni, üç önemli basketbol felsefesiyle bağdaştırılan birisi: “run&gun”, “pace&space” ve yedi saniyeden az sürede hücum. Bu tekniklerden run&gun’ın savunma kısmı tamamen efora dayalı. Yani bu sistemin savunma anlayışına göre, sahada yer alan beş oyuncu, alan paylaşımı veya adam adama savunmaya bağlı kalmadan, bir nevi spontane olarak, topun olduğu bölgeye yerleşiyor.

Covington, Tucker, Gordon, House, Green, Carrol ve McLemore altılısının boy ortalaması iki metre olmasına karşın bu isimler beş pozisyonu birden savunabiliyorlar. Harden, Rivers ve Westbrook ise tepeden boyalı alana doğru top takibi yaparak gölge yardımı getiriyorlar. Yani pivotu ve uzun forveti savunan takım arkadaşlarına bölge yardım savunması yapıyorlar. Böylece pivotsuz ilk beşlerde rakibin uzunlarını savunmak bir ölçüde mümkün hâle geliyor.

Capela’nın toplu bölgede olduğunda etkili performanslar sergilediğinden bahsetmiştik. Perde oyunlarında devrilme rolünde maç başına %78 verimlilikle oynayan İsviçreli uzun, topsuz bölgede ise bir hayli etkisizdi. Rockets; Gordon, Tucker gibi nokta şutörlere pozisyon hazırlamak için topsuz bölgede perde oyunlarına ihtiyaç duyuyordu. Fakat perde asist ortalamasında ligin orta sıralarında yer alan Capela, bu rol için hiç de uygun değildi.

26 yaşındaki pivotun yokluğunda forvetlerin sürekli olarak topsuz perde yapması, rakip savunma rotasyonunda adam değişim karmaşasına yol açıyor. Bu durumu daha iyi anlamak için Capela’nın takaslandığı 5 Şubat sonrasında Rockets’ın nokta şutlardaki ortalamalarına bakılabilir.

D’Antoni gibi ilginç hücum felsefelerine sahip olan bir baş antrenörün Morey gibi matematik zekası bir hayli yüksek bir genel müdürle aynı takımda bulunması, basketbol adına değerli bir kazanım. Zira Rockets, sezon başındaki sorunlarına ezberleri bozarak bir çözüm üretti. Ve bu çözümü teorik alandan pratik alana aktarmak adına her şey hazır!