Süper Lig - Galatasaray: Fatih Terim'in takımı

Süper Finalli sezonu şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray 2012-2013 sezonu başında kadrosuna yaptığı takviyelerden en dikkat çekenleri Burak Yılmaz ile Hamit Altıntop gibi iki yerli isim ve Dany ile Amrabat gibi ligin gediklisi iki Afrikalı’ydı. Transferin bitmesine kısa bir süre kalan sakatlanan Ujfalusi’den sonra ise ya tutarsa denilerek CV’si güzel Cris transfer edildi.

Üç kulvar vardı sezon başında Galatasaray’ın önünde. Lig, kupa ve yıllar sonra katıldığı Şampiyonlar Ligi. Aslında her şey de Şampiyonlar Ligi’nin gölgesinde geçti. İlk yarı boyunca Süper Lig’de çok fazla puan kaybeden takım, kötü başladığı Devler Ligi macerasını peri masalına çevirerek işleri rayına oturttu. Geçen sezonun ilk yarısının son haftaları ve ikinci sezonun genelinde play-off’a kadar göze hoş gelen futbol ile sonuca giden sarı-kırmızılılarda işleyen 4-4-2 ise bu sezon o kadar keyif vermedi.

Bunun hem saha içi hem de saha dışı nedenleri var. Saha içinde en önemli eksiklik zor gol yiyen takımın bir anda “basit” golleri kalesinde gören bir ekibe dönüşmesi. Savunmanın komutanı Ujfalusi’nin sakatlığı kadar Elmander’in formsuzluğunun da bunda etkisi çok fazla oldu. İleride başlayan savunmanın eksikilği geride ise güven vermeyen bir savunma hattının arasına sıkışan Melo+Sekçuk’un ritim bulamaması sonucunda takım sonuç aldığı birçok maçta bile tat vermedi.

Yine de 2012-2013 sezonun geride kalan bölümüne baktığımızda Süper Lig’de lider ve Şampiyonlar Ligi’nde yoluna devam eden bir takım var. Yani camia için enseyi karartacak bir durum yok.

Bir profesyonelden daha fazlası
Devre arası çoğu Avrupa ülkesine göre uzun olan ligimizde bu boşluk da gelen haberlere göre özellikle fizik olarak yükleme yaptı Galatasaray. Fatih Terim ve öğrencileri Akdeniz’de çalışırken dedikodular da hiç eksik olmadı. Sol bek ve stoper isimleri havada uçuşurken yaklaşık iki hafta önce Galatasaray TV’de başkan Ünal Aysal’ın “Wesley Sneijder konusundaki gelişmeler müsbet bir şekilde ilerliyor” şeklindeki söylemi gündeme bomba gibi düştü ve hala Galatasaray’da manşet Hollandalı futbolcu.

Tam burada aynı programda Ünal Aysal’ın söylediği başka bir cümleye dikkat çekmek lazım: “Fatih Terim bu kulübün maaşlı bir profesyoneli.”

Çıkan komplo teorisi tadındaki haberlerden bağımsız, bu cümle ülke şartları düşünüldüğünde son derece sıkıntılı. Takımın Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı ilk iki maçtan sonra yönetimden Fatih Terim’e karşı yükselen homurtular da düşünüldüğünde Florya’da üçüncü dönemini geçiren Fatih Terim’in kulüp için ne ifade ettiği ya anlaşılmıyor ya da en basit tabiri ile Terim’in camia için bazı isimleden yukarda olması keyifleri kaçırıyor. Geriye dönüp bakıldığında 3. döneminde daha sakin ve olgun bir portre çizen Terim’in geçmişi ise bu tarz kazanılmış çatışmalarla dolu.

Wesley Sneijder transferinden de kısaca bahsedelim. Oyuncunun alacağı maaşa ve imzayı geciktirmesine homurtular yükseliyor. 3 buçuk senelik sözleşmeden bahsediliyor. Eğer gelirse Hollandalı’nın müzeye katacağı bazı kupaların maddi karşılığını hesaplamak zor olabilir.

Sonuçta Galatasaray’ın kadrosu ilk yarıyı lider bitiren oyuncu topluluklarının çürük elmalardan arınmış hali. Eğer sahada geçen yıl ki hallerini aratan isimler kendilerini bulursa takviyesiz kadro bile Süper Lig’de rahatlıkla şampiyonluk yarışının favorisi olacak seviyede. Takımın maaşlı profesyoneli kendi işini rahat yaptığı sürece takım geçen yılın seviyesine çıkacaktır ve gerisi kendiliğinden gelecektir.